Page 279 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 279
274 Gülden Bülbüllere
Bunlar birbirlerine düğmeli, kancalı, irtibatlıdır, takviye edi-
yorlar. Onu büyük görebilmek için de onun bâtınına inanmak la-
zım.
Bu sefer adap geliyor. Adap; Evliyaullah’ın zahirini, bâtınını bir
bilmektir. Evliyaullah’ın zahirini bâtınını bir biliyorsa, tarikatın da
adabını elde etmiş olur.
O zaman adabı elde edince, ihlası da elde etti. İhlası elde edin-
ce, muhabbeti de elde etti.
Fakat bir de teslimiyet var. Teslimiyet de hepsinin daha büyüğü
ve hepsinin içerisindedir.
Sermaye bu yolda heman teslim olup şeyhe inan
Sıdk ile Allah’a dayan gör olmaz mı ihsan sana
Teslimiyet de diğer kelâmda:
Hazret-i Pîrim delîlimdir Halîlimdir benim
Dil sarayı ravza-i beyt-i celîlimdir benim
Ana teslim ettiğim nefs-i zelîlimdir benim
İnkıyâd ettim bıçağa uymuşam İsmâîl'e
İsmail aleyhisselam, nasıl babasına teslim oldu rıza gösterdi ve
bıçağına boynunu uzattı, ona verdiyse, mürit de böyle teslim olur-
sa:
Dil sarayı razva-i beyt-i celîlimdir benim
Dil sarayı neresidir? Evliyaullah’ın kalbidir. Evliyaullah’ın kal-
bi beyt-i celildir.
Nasıl ki insanlar Beytullah’ı ziyaret ediyorlar. Bir amel işliyor-
lar, zahirde bütün günahlarından kurtuluyorlar. Beraat ediyorlar,
değil mi?
Bir insan da eğer Evliyaullah’ın gönlüne girerse bu sefer de
onun ma’nevî bir Haccı olur. Buyuruyor ki:
Haccü'l-ekber eylerim bassan efendim bir ayağ
Haccü'l-ekber neymiş? Arife ile Cuma birleşiyorsa Haccü'l-
ekber oluyor. Bu otuz üç senede bir dolanıp geliyor.