Page 283 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 283
278 Gülden Bülbüllere
başlıyor. Bir insanın şeriatı olmazsa tarikatı olmaz, hakikate de
geçemez.
Kabiliyet bizde olmazsa Meşayih neylesin
İster ise Mürşidi olsun Muhammed Hazreti
“Allâhümme salli alâseyyidina Muhammed” Kabiliyet müridin
kalbidir. Diyor ki bir insanın kalbi temiz olmazsa, onun şeyh efen-
disi, Peygamber Efendimiz de olsa ondan bir şey istifade edemez,
bir şey kazanamaz.
Bu kalbi temizleyen ne oluyor? Kalbi temizlemek için beyitler-
de ne diyor?
Mâsivânın illetinden pâk edip bu gönlümü
Bir başka beyitte:
Put-perest olmuş bu dil imlâya gelmez ne çâre
Bu putperestlikten kim kurtarır? Bu kalbimizdeki putları ne kı-
rar, ne atar?
Meşayih, rabıta, Meşayih sevgisi.
İşte muhabbet, sevmektir. İhlas büyük görmektir. Büyük gören
sever. Ne kadar büyük görebilirse görsün. Bunlar tarikatın şartlarıdır.
Senin merbut olduğun bir Mürşidin var. Onu vaktin kutbu bil.
Kutbuysa tamam, kutbu olmasa da sen vaktin kutbu bil ki vaktin
kutbundan istifade edersin. Vaktin kutbundan sen feyiz alırsın.
Meşayihini vaktin kutbu bilmezsen olmaz.
Çünkü Meşayihler “cem’ül-cem” dir. Onlar bir yerden birleşmiş-
ler, toplanmışlar. Onlar birbirlerinin eksikliklerini tamamlıyorlar.
Sen bir Meşayihe inandın teslim olduysan ona vaktin kutbudur
dediysen, amenna o vaktin kutbudur, hiç eksik değil. Çünkü o vak-
tin kutbu da senin şeyhinin şeklinde, suretinde gelir sana muamele-
sini yapar. Bu herkes için geçerlidir.
Gerçi Allah’a şükür bunun bir de denemesi vardır. Şöyle ki;
Seyyid Sıbgatullahi Arvasî Hazretleri mübarek gavs diye tanınmış,
zamanın gavsıymış. Molla Halid Oleki isminde bir tane çok büyük