Page 55 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 55

50                                          Gülden Bülbüllere

            Bunun  geri  kalan  üçünü  biz  nereden  alıyoruz?  Bakın  dikkat
          edin. Bu üçünü de, Teheccüd namazımız, biri de odur.
            Salât-i evvabin namazı ibadet saatine sayılmıyor. Çünkü evva-
          bin namazı ayrı bir saatte olmuyor, akşam saatinde birleşiyor. Ama
          teheccüd namazı ayrı bir saattir, ayrı bir namazdır, ayrılıyor.
            Biri de senin yirmi dört saat içerisinde yaptığın o beş bin evra-
          dın, virdindir. Onu da yaparsan yedi oldu. Hatmeye de giderse eğer
          sekiz saati sen doldurdun. Hatme de onun için mühimdir.
            Canım  diyeceksiniz  ki  bu  hatmeye  haftada  bir  gün  gidiyoruz.
          Ama Cenâb-ı Hakk’ın emri öyle, Peygamber Efendimiz’in buyuru-
          yor  ki:  “Çetinleştirmeyin  kolaylaştırın,  uzaklaştırmayın  yaklaştı-
             15
          rın. ” Bu zamanımızda emirle olduğu için her gün okunan hatme-
          nin  yerine  haftada  bir  gün  hatmeye  giderseniz o  her  gün  okunan
          hatmenin yerine sayılıyor.
            Eğer haftada bir gün o hatmeye de gitmezsen sekiz saat ibadeti
          dolduramadın, bir saatin eksik kaldı. İtimat edin, inanın böyle, bir
          saatin senin eksik kalır.
            Öyleyse Cenâb-ı Hakk’ın emrini yerine getiremedin. Sekiz saat
          ibadet, sekiz saat ticaret, sekiz saat istirahat emrediyor. Şimdi kul
          isen  Allah’a  itaat  edeceksen  bunları  tatbik  et.  Sekiz  saat  ibadeti
          nasıl doldurursan doldur.
            Mürşidi olmayanlar da fazla ibadet yapıyorlar. İşte duha namazı
          kılıyorlar, çeşitli namazlar kılıyorlar. Hayır, onlar emirle olacak.
            O zaman, tarikat olmasaydı herkes kendi başına amel işleseydi!
          O zaman, Mürşit olmasaydı herkes kendi kendini irşat etseydi!
            Mevlana Celâleddin Rumî Hazretleri kadar bir âlim gelmemiş,
          o  da  kendini  yetiştirseydi.  Onun  ilmi  ona  kâfi  gelseydi,  kifayet
          etseydi. İmam-ı Rabbanî Hazretleri o da öyle zamanın büyük bir
          âlimiydi. Onun ilmi de ona kâfi gelseydi. Daha bunların hangisini
          sayabilirsin.


          15   Sahih-i Buhari,  İlim, 12.
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60