Page 51 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 51
46 Gülden Bülbüllere
O zaman ehl-i dünya, ehl-i ahiret, ehl-i huzur. İşte dünya ehline
ahireti haram kılmıştır. “Biz insanlarda bir tane kalp halk ettik, iki
tane değil”, eğer o kalbini dünya ile meşgul ediyorsa ahiret orada
yoktur, eğer ahiretle meşgul ediyorsa dünya orada yoktur.
Fakat bir de ehl-i huzur var. Ehl-i huzurun kalbinden dünya da
çıkmış, ahiret de çıkmış. Dünyayı düşünmediği, sevmediği gibi
cennete de arzusu yok.
Cenneti sevmediği değil; fakat cennete de arzusu yoktur. Onun
için Yunus Emre:
Sensin benim canım canı
Sensiz kararım yokturur
Cennette sen olmazsan
Vallah nazarım yokturur
Divanda da buna benzer bir beyit var:
Cemâlin şemine müştak olanlar
Neder cennetteki ebrârı leyli
Senin cemalinin nuruna âşık olanlar cennetin varlığını, köşkü-
nü, apartmanını, meyvesini, sebzesini efendim süsünü, mücevhera-
tını istemez, diyor. Ehl-i huzur da böyledir.
Mevcut olan insanların içerisinde ehl-i dünya da var, ehl-i ahiret
de var, ehl-i huzur da var. Ehl-i dünya, hayvanî sıfatta kaldığı için
cehenneme gidiyor. Ehl-i ahiret de beşeri sıfattadır. Yani hayvanî
sıfattan kurtarmış, beşer sıfatında, o da cennete gidiyor.
Evet, amenna ve saddakna, cennete de cehenneme de inandık,
haktır. Cennet de dolacak, cehennem de dolacak. Fakat bir de ehl-i
huzur var. Bunlar nereye gidiyorlar? Bunlar da cennete gidiyorlar
ama cennetten de geçiyorlar.
Cennette çok üstün bir makam varmış: âlâ-yi illiyyin. Buraya
cennetten geçiliyormuş. Bunlar kimdir? Ehl-i huzurdur, işte cen-
netten de geçiyorlar.
Terk-i dünya olan cehennemden kurtulur, cenneti kazanır.
Terk-i ûkba cennetten de geçer.