Page 58 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 58

Tasavvuf Sohbetleri 5                                    53

            İnsanlar da safiye makamına ulaştığı zaman Allah’ın varlığında
          yok  oluyorlar.  “Cem’ül  cem”;  Allah’ın  birliğine  dâhil  oluyorlar.
          Oradan geçince Fark’a geliyorlar. Fark’a gelince varlıkları meyda-
          na çıkıyor.
            Varlık için demek ki burada şunu ifade ediyor ki Allah’ın zatın-
          dan bahis yoktur. Fakat Allah’ın halkiyatından, mahlûkattan bahis
          vardır.
            Cenâb-ı Hakk’ın tabii çok hikmetleri var, çok büyük kuvvetli,
          kudretli, azametli mahlûkları var, halk etmiş, bunlardan bahis var.
          Hepsinin  mafevki  insandır.  Cenâb-ı  Hakk’ın  halkiyatı  üçe  ayrılı-
          yor: Halkiyatta mesnuatında; cemadat, nebatat, mahlûkat.
            Cemadat, yer cinsidir. Bunlarda farklılık var. Dağlar birbirinden
          farklıdır,  vadiler,  ovalar  birbirinden  farklıdır.  Neyi  ile  farklıdır?
          Eşcarı ile suları ile bitkileri ile farklıdır. Bir de yerin altında ma-
          denler var. Madenleri de birbirinden farklıdır, yerleri farklıdır.
            Ama  cemadatın  hepsinin  mafevki  yer  cinsinden  olan  neymiş?
          İnci. İnci altınında mafevki oluyor. Çünkü inci hülasadır ama altın
          topraktan,  taştan,  topraktan  ayrılıyor.  Cenâb-ı  Hakk  altını  altın
          olarak halk etmemiş, bunun madeni var, madeninden ayırt ediyor-
          lar. Ama inciyi inci olarak halk etmiştir.

            Hakkiki  bir  inci  Hicaz’a  gittiğimizde  altından  da  fiyatlıydı.
          Hakkiki incinin gramı altından daha pahalıdır.
            Ama yalnız bir de nebatat var. Nebatat da bitkilerdir. Onlar da
          birbirinden farklıdır. Ta ki bilinen bilinmeyen, görünen görünme-
          yen farklıdır.
            Bilinen  olsun,  bilinmeyen  olsun;  görünen  olsun,  görünmeyen
          olsun bunlar birbirinden farklıdır.

            Cemadat  ta  böyle,  bitkiler  de  böyle,  mahlûkat  da  böyledir.
          Mahlûkat  nerede?  Karada,  denizde,  havada  ne  kadar  canlı  varsa
          mahlûkattır. İnsan, cin, peri, melek bunların hepsi birbirinden fark-
          lıdır. Ama insan hepsinin mafevkidir. İnsan canlıların, mahlûkatın
          da mafevkidir. İşte onun için burada:
                 Cem’i farkı anlamaktır bu muammadan garaz
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63