Page 110 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 110
Altın Silsile 93
Niye böyle oturuyorduk? Niye bu yedi sağdan, yedi soldan?
Çünkü bunlar sünnettir, Peygamber Efendimiz’den kalmış.
Peygamber Efendimiz, taşlar ile sahabelerine zikir yaptırdığı za-
man, taşları eline almış mübarek, taşlar elinde zikir yapmış. Taşlar
harekete gelmiş, taşlar zikir yapıyor. Sağındakine vermiş, o taşlar
onda zikir yapmış. O da kendi sağındakine vermiş, yedi kişiye
gitmiş, yedinci kişide bu taşların zikri kalmış, hareketi durmuş,
zikretmiyorlar daha. Mübarek taşları durdu diye almış, “Ver bana”
demiş. O yedinci kişiden taşları alınca, yine kendi elinde taşlar
zikretmiş. Solundakine vermiş, onda zikretmiş, o da kendi solun-
dakine vermiş, onda zikretmiş, o da kendi solundakine, yedi kişiye
gitmiş. Orada da durmuş.
İşte evveli sağdan yedi Fatiha okumanın, sonradan soldan yedi
kişinin Fatiha okumasının sebeb-i hikmeti budur. (GBT)
...
Hatmede silsile okunurken bütün ervahın başta Resulullah
Efendimiz’in geldiğine inanacaksınız. Bütün Şeyh Efendilerimiz’in
isimleri okunurken onların geldiklerine inanacaksınız. (GB2)
...
69
Teveccüh de büyük amel. Büyüklerimizin büyük amelidir.
Sünnettir, Peygamber Efendimiz de işlemiştir, ashabına teveccüh
yapmıştır. Eşrefoğlu Rumi’nin Müzekki’n-nüfus isimli kitabında
bu yazar. Peygamber Efendimiz ashabına teveccüh yapmış.
Bir teveccühte mübarek başını sallamış, cezbe almış. Başından
sarığının emamesi düşmüş. Oradaki ashab emameyi kapışmışlar.
Böyle herkes paylaşmış, herkese tırnağım üzeri kadar parça düş-
müş. Onu ömürleri boyunca teberrüken saklamışlar, bunu böyle
yazar.
Teveccüh demek yönelmektir. Allah’a yönelmek değil mi? Biz
de öyleyse Allah’a yöneleceksek Peygamber Efendimiz hadis-i
kutsîde ne buyuruyor?
69 Gülden Bülbüllere Teveccüh Sohbetleri, 2011