Page 123 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 123

Gülden Bülbüllere

          dunu karşı tutuyordu. “Hazreti Resulallah’a o taşlar değmesin bana
          değsin” diyordu.
            Malını, canını ona feda etti. Onun için Cenabı Hak ona Sıddık
          ismini verdi. Sıddık’ın bir manası da sadıktır.
            Bu  tarikat  da  onun  yoludur.  Tarikat  iki  yerden  geliyor.  Biri
          Hazreti Ali’den geliyor. Biri Hazreti Ebubekir Sıddık’tan geliyor.
          Hafi  zikirler  ondan  geliyor,  cehri  zikirler  Hz.  Ali’den  geliyor.
          (31.1.1984, Konya)
          ...
               İşte bu tarikat da onun yolu, Sıddık yolu. Zaten tarikat başlıca
          iki şeyden methediliyor. Birisi Hafi Zikir, Sıddık-ı Ekber Efendi-
          mize Cenabı Peygamber Efendimiz hicret yaparken Sevr Dağı’nda
          üç gün kaldılar orada, mağarada verdi.
            Allah  nasip  etti  gittik,  gördük;  fakat  üç  tane  mağara  var.  Saç
          ayağı  üçgen  şeklinde.  Mağara-yı  ûlâ  yapmışlar,  mağara-yı  sâni
          yapmışlar, mağara-yı sâlis yapmışlar. Üç tane; fakat şimdi her gün
          birinde  mi  kalmışlar?  Yoksa  burada  rivayetler  mi  var?  Burada
          kalmıştır  diye.  Ama  bir  tanesi  yazılışa  göre  daha  uygun  oluyor.
          Mağaranın bir tanesinin yüksekliği bir taş etrafı açılmış ama çevre-
          sinin  yarısı  açılmış  yarısı  kapalı  on  kişi  içerisinde  halka  olabilir.
          Yüksek de baş da değmez. Bir tanesi de böyle uzun, bir tek bura-
          dan  giriliyor;  fakat  onun  önü  açık.  Bir  tanesi  de  var  insan  böyle
          süzülerek içerisine giriyor, bir büyük deliği var. Fakat iki taş birbi-
          rinin üzerinde, altı da taş üstü de taş. Üstündeki taş kubbe şekline.
          Ortaya doğru gidenler oturabiliyor, yine ayağa kalkamıyor. Kenar-
          larına gidenler, yatacaklar ki kenarlarına gidebilsin. O kubbe taşın
          da  etrafı  kapalı,  delikler  var.  O  daha  uygun  geliyor.  O  delikleri
          güvercin kapattı ya bir tanesi açık kaldı.

            İşte  bu  Sevr  Dağı’nda  Peygamber  Efendimiz  Sıddık-ı  Ekber
          Efendimize  bu  Hafi  Zikri,  bizim zikrimizi  telkin  etmiş.  Bu  inkar
          edilmez, bütün ûlemanın malûmatı var.
            Cehri zikirleri Hazreti Ali Efendimiz (kerremallahu veche) Haz-
          retlerini almış dizinin dibine. Ona cehri zikri talim yaptırmış. Tabii
          bu bizim zikrimiz değil. Fakat ona cehri talim yaptırmış. Başlıca
   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128