Page 220 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 220
Aşk ve Mahviyet 215
olmadığı gibi bakarsın ki onda ibadet arzusu da yok. İbadet de ona
çetin geliyor. Ama ibadeti yapacak, ibadetini yapacak.
Bu bizim başımızdan geçti. Ben mesela şeyh efendimizden ders
aldıktan sonra bir sene hatta iki sene çalışamadım. Şahidim var
burada. Bir sene hiç çalışamadım, bir sene de çok zorla. Tabii biz
rençberiz ekeceğiz ki biçelim, biçeceğiz ki yiyelim. Hasadı kaldır ye.
Bir sene hiç çalışmadım. Sanki ambardan kalk dedikleri zaman bana
sanki tokmağı alıp başıma vuruyorlardı.
Bunu tabii şifahen de mübareğe söylemişler. Böyle bir cemaat
içerisinde sohbet ediyordu. Öğle vakti gittim, ziyaret ettim; elini
öptüm, oturdum. Sonra bize böyle buyurdu ki:
—Tespihin kalacak, icabında zaman zaman namazın da kazaya kalsın,
işini kazaya bırakmayacaksın, işini göreceksin. Canım sen diyeceksin ki
bana çetin geliyor, ben iş ile meşgul olduğum zaman olmaz. İşin
kazaya kalmayacak, dedi.
Dedemizi söyledi.
—Sonra senin deden Hazreti Pîr “Mürşidi Sakaleyn” idi. Sadece
insanların değil cinlerin de efendisi, cinlerin de şeyhiydi. Cinlerden de
müridi vardı, onlara da sohbet yapardı. O diğer boş zamanlarında,
sanatı dülgerlikti, boş zamanlarında testere ile keser ile bir şeyler
yapardı. İhvan olmadığı, gelmediği zaman, sohbet olmadığı zaman
icap eden şeyleri bunlarla bir şeyler yapardı.
Babanız büyük bir âlimdi. O da on iki nüfusunu keserle
geçindiriyordu. Birisi senin deden “Mürşidi Sakaleyn” insin cinnin
meşayihi, büyük bir veli. Sen ondan daha mı büyüksün ki dedi o
çalışıyor da sen çalışmıyorsun.
Ama mübarek, celâlliydi.
—Senin baban büyük bir âlim idi. O bir keser ile on iki nüfusu
geçindiriyordu, o çalışıyordu. Sen ondan daha mı iyi biliyorsun, dedi.
O çalışıyor da sen çalışmıyorsun.
Bunlar böyle, buyurdu ki:
—Dersini kazaya bırak, icap eder ki namazını da kazaya bırak. İşin
kazaya kalmayacak. Çalışacaksın, çalışmak Allah’ın emridir,