Page 249 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 249
Gülden Bülbüllere 244
Burada çukurlardan mana ise gönül alçaklığıdır. Alçak gönüllü
olacağız, tevazu ehli olacağız ki Allah’ın yağmur gibi yağan rahmeti
(burada görünmüyor ama yağacak) o zaman kalplerimize dolsun.
Eğer kalplerimiz alçak gönüllü olmazsa, alçalamazsa o zaman hiç
istifademiz, faydamız olmaz. Niçin? Cenabı Hak buyuruyor ki: “Her
kim ki Allah için alçalırsa biz onu yükseltiriz, her kim ki tekebbür
sahibi olursa onu da hakir, yoksul ederiz.”
Allah’ın yükseltmesi, Allah’ın rahmetine ulaşmaktır.
Allah’ın yoksul etmesi, Allah’ın gadabına uğramaktır.
….
Kabiliyet biz de olmazsa meşayih neylesin
İster ise mürşidi olsun Muhammed Hazreti
Kabiliyet bizim kalbimizdir. Bizim kalbimize verilen bir muhabbet
var.
Bil emanettir muhabbet sana Mevlâ’dan gelir
Doğru Mecnun olduysan bil ki Leyla’dan gelir
Burada doğru Mecnun olmak demek, Mecnun bir on paralık kıza âşık
olmuş da Allah’a ulaşmış. Allah’ın nuruna ulaşmış, Allah’ı bulmuş.
Mecnun bir on paralık bir kıza, nakısa-i akıl olan bir kıza âşık olmuş.
Peki, biz kâmil mükemmil bir meşayihi tanıdık, kapısında bekliyorsak
(kendime söylüyorum) bizim emeğimiz boşa mı çıkar? Mahrum mu
oluruz?
Ama biz taklidini yapalım da tahkiki onlardan doğacak. Sâlih Baba
öyle buyuruyor,
Ateş-i aşkınla yandır Sâlih’i
Şarab-ı lebinle kandır Sâlih’i
Taklitten tahkîke döndür Sâlih’i
Affeyle hizmette noksanımız var
Her fiilimde ben noksanlık görüyorum. Hiçbir hizmetimi layıkıyla
yapamıyorum. Ama bu bize müjde değil mi? Taklitten tahkîke döndür
Sâlih’i, buyuruyor. Yani taklidimizi, tahkîkî yapacak.