Page 248 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 248

Aşk ve Mahviyet                                                     243

          Gülden Bülbüllere Teveccüh Sohbetleri-14

                 Teveccühe gelin ihvan
                 Kuruldu halka-i Rahman
                 Açıldı ravza-i Rıdvan
          Orası  cennet  bahçesi  oluyor,  orası  cennet  oldu.  Cennet  görevlileri,
          rıdvanlar da orada hizmete geldiler.
                 Bu meydan-ı muhabbettir
                 Bu bir ıyd-ı meserrettir
          Burada  meydanı  muhabbet  ise  bizim  bu  teveccühlerimiz,
          hatmelerimizdir,  sohbet  hanelerimizdir.  Bir  araya  gelmemiz  ve
          muhabbet etmemiz, sohbet etmemizdir. Budur muhabbet haneleri.
          Ama  ıyd-ı  meserret  ne?  Iyd,  bayramdır.  Yani  bu  da  ruhların  bir
          bayramıdır. Zâhirde bayramlarda nasıl nefisler mesrur oluyor, mesut
          oluyorlar.  Burada  da  ruhlar  mesut  olur,  mesrur  olur.  Bu  ruhun
          bayramıdır.
          İşte bir de var ki bayramı bayram olarak bilmek, onu değerlendirmek,
          onun  kıymetini  bilmek  ve  onun  feyzinden,  nurundan,  bereketinden
          faydalanmak  gerektiği  gibi,  bizim  de  burada  teveccühün  ruhî  bir
          bayram  olduğunu  bilelim,  buna  da  kıymet  verelim  sonra  boşuna
          gelmiş, gitmiş olmayalım.
          Nasıl  kıymet  vereceğiz  buna?  Burada  işte  biz  yoksul  olarak,  fakir
          olarak, efendim muhtaç olarak, ihtaç olarak buraya geldik, diyelim.
          Buradaki bayram nedir? Allah’ın ruhlara olan bir iltifatı olacak, ihsanı
          olacak. Ama burada biz noksanımızı bileceğiz, eksikliğimizi bileceğiz,
          kusurumuzu bileceğiz.
          Bak,  Cenabı Hak ne buyuruyor: “Her kim ki Allah için alçalırsa biz
          onu yükseltiriz.” Burada bir misal veriyorlar ki gökten düşen yağmur
          katreleri hatt-ı bâlalarda, yükseklerde durmaz. Onlar hep kayar gider,
          çukurlara dolar.
          Hatt-ı bâlada kalma ise burada kendimizi yüksek görmeyelim, kibirli
          görmeyelim, günahsız görmeyelim, kusursuz görmeyelim.
   243   244   245   246   247   248   249   250   251   252   253