Page 246 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 246
Aşk ve Mahviyet 241
etmek lazım. O neden azalıyorsa ondan sakınmamız lazım. Neyle
çoğalıyorsa çoğaltmamız lazım.
Neyle çoğalacak? Hizmetle ve himmetle.
Hizmet yapmazsak himmet alamayız.
Himmet alamazsak hizmetimizde azimli olamayız. Hizmette azim
vardır.
Hizmetteki azim denilince Peygamber Efendimiz: “İki günü müsavi
olan zarardadır.” buyuruyor. Hâlbuki bu, amelde değildir aslında.
Ama yine amelde de vardır. Amelde de olacak. Amelde de farklılık
vardır. Niçin bu kadar ulemalar çalışmışlar, göz nurları dökmüşler,
kitaplar yazmışlar. Zâhir şeriatta efdaliyet aramışlar değil mi? Bunları
da arayacağız, bunları da yapacağız.
Ama en efdal olan amel de mahviyetle olan ameldir. “Ameli güzel işle
işlememiş gibi bil.” Bu da ancak aşka duçar olacaksın ki ameli yaptım,
değil yapamadım, diyebilesin. Yaptım demek varlık oluyor,
yapamadım demek makbul oluyor. Evet efendiler,
Şarâb-ı lebinle kandır Sâlih'i
buyurmuş. Leb dudaktır, şarap da keyif veren bir şey insanlara. Ama
senin dudaklarından çıkan sözlerin insanları mest eder.
Şarap ikidir: Biri nefse mestlik verir biri de ruha mestlik verir. Ruha
mestlik veren şarap, Allah sevgisidir. Nefse mestlik veren de
bildiğimiz şarap. Ondan keyif alıyor ki onu içiyor. Almasa niye onu
içsin? Günah olduğunu bildiği halde ondan almış olduğu keyfe
dayanamıyor, o günahı işliyor. Onun zevkine dayanamıyor, o günahı
işliyor.
Ama bir şarap da var ki ruha veriyor bu mestliği, bu keyfi. Onun için,
Bu aşk bir bahr-i ummandır
Aşk, bahr-i ummandır, bahr-i umman da büyük deryadır.
Bu aşk bir bahr-i ummandır
Buna hadd ü kenar olmaz
Delilim sırrı Kur'an'dır
Bunu bilende ar olmaz