Page 61 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 61
Gülden Bülbüllere 56
Gülden Bülbüllere 3-1
Bir Müslümanın, bir insanın mürşidi olmazsa şeytan onu amel
varlığına düşürüyor. Firavun niçin tanrılık davasına düşmüş? Şeytan
ona şöyle demiş:
—Sen insan değilsin. Sen beşer değilsin. Sen hiç hastalanmıyorsun.
Ne başın ağrıyor? Ne dişin ağrıyor. Sen ihtiyarlamazsın da.
Bir rivayete göre Firavun çok uzun süre yaşamış. Hiç yaşlanmamış.
Ağzının içerisinde otuz iki dişinin bir tanesine bir zarar gelmemiş.
Peygamber Efendimiz Miraç yaptığı zaman yükseldi Allah'a gitti.
Cenabı Hak:
—Habibim bana hediye ne getirdin? Diye sordu.
—Yâ Rabbi sen Ganisin. Ben fakirim. Fakirlikle geldim. Yokluğumla
geldim. Zengin sensin. Fakir benim. Sen ihsan sahibisin. Muhtaç
benim.
Allah'ın o kadar hoşuna gitti ki.
—Ya Habibim! Bana çok makbul bir hediye getirdin.
Onun için, “Kişi noksanını bilmek gibi irfan olamaz.”
Hanımlarda da vardır. Beylerde de vardır. Görülüyor, giyinmesinden,
yürümesinden belli oluyor. Sanki krallık sahibi, o kadar kibirli, o kadar
gururlu. Hâlbuki onların hiç kurtulacağı yoktur.
Neden?
Allah buyuruyor ki “Her kim Allah için alçalırsa, biz onu yükseltiriz.
Her kim tekebbür sahibi olursa onu da hakîr, yoksul yaparız.” Onun
için Müslümanın en büyük ameli tevazudur. Tarikatlı olsun veya
olmasın en büyük amel tevazudur.
İbrahim Hakkı Hazretleri buyurmuş ki:
Her gördüğün Hızır bil
Her geceyi Kadir bil
Fırsatı ganimet bil
Görelim Mevlâ neyler
Neylerse güzel eyler