Page 112 - Salih Baba Divanı
P. 112

89
          Kudûmunla müşerref eyledin bu belde-i fakri       1     1- Gelişinle şereflendirdin bu
          Delîlim rehberim şâhım penâhım sen safâ geldin    2      fakirler şehrini.
                                                                 2- Penâh: Sığınma, sağınacak
          Kusûrum çok velâkin eylerem afvın ile fahrin      3      yer, melce.
          Senin şânındır afvetmek günâhım sen safâ geldin        3- Fahr: Öğünme.
                                                                 4- Kalbin Tevhid bahçesi gibi
                                                                   tertemiz ruhumuz da ayrıl-
          Kulûbun ravza-i tevhîd musaffâ rûhunuz tecrîd     4      mıştır.
          Nüfûsun ahmer-i kibrît a şâhım sen safâ geldin    5    5- Varlığın bulunmaz kimya,
                                                                   şahım sefa geldin.
          Yalınız nâtüvân cismim değil masûmu kalb hasta    6    6- Yalnız vücudum güçsüz de-
          Ki rûz u şeb budur zâr ile vâhım sen safâ geldin   7     ğil, günahsız kalbim de has-
                                                                   ta.
          Nice mürd kalbleri enfâs-ı kudsin eyledi ihyâ     8    7- Rûz u şeb: Gece ve gündüz.
          Gönül şehrindeki hûrşîd ü mâhım sen safâ geldin   9    8- Mukaddes nefesin nice has-
                                                                   ta kalpleri diriltti.
          Senin hasret firâkından efendim Hazret-i Sâmî    10    9- Hûrşîd ü mâhım: Güneş ve
          Erişti göklere hem dûd(u) âhım sen safâ geldin   11      ay'ım.
                                                                 10- Hasret firâkın: Ayrılık has-
                                                                   retin.
          Bilirem Salih'e ihsânı gör hadden tecâvüzdür     12    11- Dûd  u  âhım:  Yalvarmam,
          Bir abd-i âcizem rûy-u siyâhım sen safâ geldin   13      ahımın dumanı.
                                                                 12- Hadden  tecâvüz:  Haddin-
                                                                   den fazla.
                                                                 13- Bir aciz kulum, yüzüm kap-
                                                                   kara, sen sefa geldin.

















                                  107
   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117