Page 160 - Salih Baba Divanı
P. 160
122
Bedensiz bir güzel gördüm efendim
İlikten damardan kandan içeru
Cânân illerinden sordum efendim
Bir cân vardır gizli cândan içeru
Niceleri vardır hicrân gölünde
Çok Mansurlar vardır zülfün telinde
Hakîkat şehrinde cânân ilinde
Bülbüller var o gülşandan içeru
"Kün fekân" emriyle döner bir dolab
Öğüdür âlemi misl-i âsiyab 1 1- Misl-i âsiyâb: Su değirmeni
İnceden incedir olunmaz hisâb gibi.
Çok hikmet var "Kün fekân" dan içeru 2- Hâb: Uyku.
3- Bâb: Kapı.
4- İftirâk: Ayrılma, farklı olma.
Geçmeyenler bilmez çarh-ı çenberi 5- Ekvân: Yaratıklar.
İçmeyenler bilmez âb-ı kevseri 6- Bâtın: İç, içle ilgili.
Bir gece Pîrimden aldım haberi 7- Reşâdet: Manevi olgunluk,
irşada ehil.
Mekân vardır lâ-mekândan içeru 8- Merdân: Mertler, yiğitler.
9- Ayân: Açık.
Gül bülbülü gördü çıktı kabından
Bülbüller uyandı kalktı hâbından 2
Pervâneler geçti âteş bâbından 3
Azm eyledi gülistândan içeru
Bu ne ayrılıktır bu ne iftirâk 4
Benlik iradesin elinden bırak
Her neye bakarsan Hak gözüyle bak
Gör neler var bu ekvândan içeru 5
Pîr-i Sâmî gibi bâtın sultânı 6
Ârif-i billahtır yoktur akrânı
Reşâdet bâbından açmış meydânı 7
Çok merdân var o meydândan içeru 8
Salih ne yatarsın uyan dediler
Sıdk ile Allah'a dayan dediler
Hak gizli değildir ayân dediler 9
Çok ihsân var bu ihsândan içeru
155