Page 46 - Salih Baba Divanı

32
Hayât-bahş eyle şâhım bu derûnum eylegil huşyâr 1 1- Huşyâr: Ayık, aklı başında,
Hakîkat tîrin irgür murg-u cânı eylegil bîdâr 2-3-4 uyanık.
2- Tîr: Ok.
Hidâyet âfitâbı ref edip kesret sehâbını 5 3- Murg-u cân: Can kuşu.
Münevver eyle dil şehrin derûnum eylegil gülzâr 6 4- Bîdâr: Uyanık.
5- Hidayet güneşi kesret (çok-
luk, masiva) bulutlarını kal-
Saâdet neyyiri sensin velâkin bî-haber huffâş 7-8 dır.
Basîret tûtîyâsın çek dü çeşmim eylegil envâr 9-10-11 6- Gönül şehrini aydınlat, kal-
bimi gülbahçesi yap.
Temevvüc eylemiş deryâ-yı vahdet hem derûnunda 12 7- Saadet güneşi sensin vela-
Harâb-ı vâridâtındır dehânından olur ezkâr 13 kin haberi yok yarasanın.
8- Huffâş: Yarasa.
Hitâb-ı "küntü kenz" in sırrına mahrem olan sensin 14 9- Basîret tûtîyâsı: Görüş sür-
"Fe ahbebtü" senin şanındadır ey mazhar-ı dîdâr 15 mesi.
10- Dü çeşm: İki göz.
Sıyâmın vaslile açmak diler bu abd-i miskînin 16-17 11- Envâr: Nurlu.
Cemâlin arz edip zülfün teline eylegil berdâr 18 12- Temevvüc: Dalgalanma.
13- Ezkâr: Zikirler.
14- "Küntü kenz": "Gizli hazine".
Nemîdânende esrârın behâyim-veş sıfat câna 19-20 15- Fe ahbebtü: Cenâb-ı Hakk
Rehâ bulur bu dûzahdan cemâlin eyleyen züvvâr 21-22-23 Habibine "Dostum Sensin"
buyurdu. (Hadisi Kudsi)
Bi-Hakk-ı Pîr-i Tâgî Seyyid-i şâh-ı velâyet hem 16- Sıyâm: Oruç.
Eriştir vuslat-ı yâra meded ey seyyidül-ebrâr 24 17- Abd-i miskîn: Miskin kul.
18- Berdâr: Asmak, idam etmek.
Muînim melceim sensin gulâmındır senin Salih 25-26-27 19- Nemîdâne: Kurtulmak.
Diler kim sâye-i Sâmî'de ol olsun ûlül-ebsâr 28 20- Behâyim-veş: Hayvan gibi.
21- Rehâ: Kurtulma.
22- Dûzah: Cehennem.
23- Züvvâr: Ziyaretçiler.
24- Seyyidül-ebrâr: İyilerin ba-
şı, efendisi.
25- Muîn: Yardımcı.
26- Melce: Sığınacak yer.
27- Gulâm: Köle.
28- Ûlül-ebsâr: Görüş sahipleri,
reyi arananlar.

41