Page 50 - Salih Baba Divanı

35
Dilerem senden ey zât-ı mutahhar 1 1-Zât-ı mutahhar: Tertemiz kişi.
Bana cânânımı eyle müyesser 2 2- Müyesser: Nasip.
3- Cemî-i enbiyâ: Nebilerin hep-
Cemî-i enbiyânın hakkı yâ Rab 3 si.
Alıp cüz'üm beni eyle muammer 4-5 4- Cüz: Kısım, parça (irade).
5- Muammer: Yaşayan, gerçek
yaşayışa ulaşan.
Hayâli gönlüme nakş oldu çıkmaz 6- Yed-i kudret: Kudret eli.
Yed-i kudretle olmuşdur musavver 6-7 7- Musavver: Tasvir olunan,
resmi yapılmış.
Çü sensin Hâlık-ı "nahnu kasemnâ" 8 8- Nahnu kasemnâ: Sûre-i Zuh-
Çü sensin Âlim u Binâ mukadder 9 ruf, ayet: 3-2.
9- Mukadderatı bilen ve gören
İlâhî kime gidem ilticâya 10 sensin.
Var iken Pîr-i Sâmî gibi server 11 10- İlticâ: Sığınma.
11- Server: Baş, önder.
Bana andan gelir nisbet kokusu 12 12- Nisbet: Bağlılık.
Meşâmma erişir bûy-u muattar 13-14 13- Meşâm: Burun.
14- Bûy-u muattar: Güzel koku.
15- Sanduka: Kasa, kab.
Çü gönlü hikmete sanduka olmuş 15 16- Pend-i Attâr: İran'lı büyük
Açıldıkça çıkar her türlü gevher arif ve şair Feridüddin Attar'
ın "Pendname" isimli emsal-
Anın ile muhabbet eyleyenler siz nasihat ve hikmet kitabı.
Olur irşâd misâl-i "Pend-i Attâr" 16 17- Rumûz-u nokta: "İlim bir
noktadır" (Hadis)
Rumûz-u noktayı fehm eyleyenler 17 18- "Küntü kenz": "Gizli hazine"
Bilir her sözlerini bir mücevher (Hadisi kudsi).
19- Nakkâş: Nakşeden, sanat-
Duyaldan "küntü kenz" in sırrını biz 18 kâr.
Olup nakşında Nakkâş'ın muhayyer 19 20- Olar: Onlar.
21- Münevver: Nurlanmış, aydın-
lanmış.
Sözünü özünü fehm eyleyenler
Olardır nûr-u Ahmed'le münevver 20-21

Egerçi sen seni bildinse Salih
Bilirsin ki muhayyersin muhayyer

45