Page 56 - Salih Baba Divanı
P. 56

1- Mir’ât-ı Rahmân:Rahman'-
                                                                   ın aynası.
                                                                  2- Vuslat-kâm: Kavuşma iste-
                                                                   gi, arzusu.
                41                                                3- Mantıkut-Tayr: "Ey insanlar
                                                                   bize kuşların dili (mantıkut-
          Pîrim Muhammed Sâmî'dir mir’ât-ı Rahmân bendedir   1     tayr) öğretildi ve bize her
          Dergâhı vuslat-kâmıdır Ol nûr-u sultân bendedir   2      şeyden (bolca bir pay) ve-
                                                                   rildi." Neml 16 ya işarettir.
                                                                  4- Ayni iken gayr olma: Birlik-
          Hem Mantıkut-tayr olmuşam aynı iken gayr olmuşam   3-4   te iken ayrılma.
          Sırrı iken seyr olmuşam gizli nümâyân bendedir   5-6    5- Sırrı iken seyr: Gizli iken
                                                                   açığa çıkma.
          Hem nûrı hem nâr olmuşam hem güli hem hâr olmuşam   7-8   6- Gizli  nümâyân:  Gizli  iken
                                                                   açığa çıkma renkten renge
          Yağmur olup kar olmuşam hem âb-ı bârân bendedir   9      girme halleri.
                                                                  7- Nâr: Ateş.
          Bu âlemin mesti benim dervîşlerin postu benim           8- Hâr: Diken.
                                                                  9- Âb-ı bârân: Yağmur, yağan,
          Bir altı yok desti benim çok kenz-i hemyân bendedir   10   su.
                                                                 10- Kenz-i hemyân: Hazine ve
          Hem âsiyâb hem dâneyim ne uslu ne dîvâneyim      11      onu taşıyan heybe, torba.
          Hem gevher-i dürdâneyim la'l  ile mercân bendedir   12-13   11- Âsiyâb: Su değirmeni.
                                                                 12- Gevher-i dürdâne: En
                                                                   kıymetli elmas.
          Gâhî tüvânger gâh gedâ gâhî semûm gâhî gıdâ    14-15   13- La’I: Kırmızı ve degerli süs
          Gâh karada gâhî suda berr ile ummân bendedir   16-17     taşı.
                                                                 14- Tüvânger - Gedâ: Zengin,
                                                                   fakir.
          Gâh cânlara cânân benim gâh âfet-i devrân benim   18   15- Semûm: Zehir.
          Gâh âşık-ı Yezdân benim Yûsuf-u Kenân bendedir   19    16- Berr: Kara parçası, toprak.
                                                                 17- Ummân: Büyük deniz.
          Gâhî gulâm gâhî hoca gâhî yigit gâhî koca      20-21   18- Âfet-i devrân: Güzelliği ile
                                                                   fitneler koparan güzel, zama-
          Gâh gündüzem gâhî gece hem mâh-ı tâbân bendedir   22     nın en güzeli.
                                                                 19- Âşık-ı Yezdân: Ehli aşk, Allah
          Gâh ehl-i sanat oluram gâh ehl-i vahdet oluram           aşığı.
          Gâh ehl-i himmet oluram her türlü elvân bendedir   23   20- Gulâm: Köle.
                                                                 21- Koca: İhtiyar.
                                                                 22- Mâh-ı tâbân: Ayın en par-
          Şems-i Hudâ zerresiyem bu âlemin kübrâsıyem    24-25     lak hali.
          Bahrü'l-hayât katresiyem hem âb-ı hayât bendedir   26-27   23- Elvân:  Renkler,  her  çeşit.
                                                                 24- Şems-i Hudâ: Hüda'nın gü-
                                                                   neşi.
          Gâh yanaram gâh tüterem gâh güle karşı öterem          25- Kübrâ: Büyük olan.
          Gâh âteşe cân ataram hem şem-i pervân bendedir   28    26- Bahrül-hayât katresi: Hayat
                                                                   denizinin damlası.
          Gâh dil hazinem gâhî şâd gâhî uyûnam gâh Fırâd   29-30-31   27- Âb-ı hayât; Manevi zevk,
                                                                   Feyz, neşe.
          Gâhî oluram Keykûbad âlem-i devrân bendedir            28- Şem-i pervân(e): Pervane-
                                                                   nin ışığı.
          Salih bu himmet câmîdir maksûdu vuslat-kâmıdır   32    29- Dil hazinem: Gönlüm gam-
          Madem ki pîrim Sâmî'dir hem kebş-i kurbân bendedir   33   lı, mahzunum.
                                                                 30- Şâd: Sevinçli, mesrur.
                                                                 31- Uyûn: Kaynak, göze.
                                                                 32- Vuslat-kâmı: Arzusuna ulaşma.
                                                                 33- Kebş-i kurbân: Kurbanlık koç.

                                  51
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61