Page 22 - Dosta Doğru Dergisi 1. Sayı
P. 22

yük zarardır.                                       den daha sağlam olabilir.                             halk etmiş. Ama sen bütün halkiyette hepsinin
  Evet, bir insan, bir insanı sevmezse amelden          Sen çok asaletlisin ama o senden daha yakın         üstünüsün, bunu bileceksin.

geri mi durur? Amel işlemez mi? Amel Allah’ın         olabilir.                                               Hepsinin de aşağısındasın bunu da bileceksin.
emridir. Allah’ın emrini işlemezse bir insan günah      Allah zalimden âlim, âlimden zalim çıkarır.           Nefsini bilecek olursan eğer hepsinden,
işlemiş değil ama bu isyan etmektir, küfürdür.          Sen çok güçlüsün, kuvvetlisin ama bunların          köpekten aşağısın.
                                                                                                              Ruhunu bilecek olursan, melekten üstünsün,
  Burada da bizim tarikatımızın en önemli olan,       hiçbirine güvenme.                                    bunlar var.
Allah’a en makbul olan bir amel.                        Kuvvetine malına güvenme hîç                          Ama bizde tefekkür, rabıtadır. Bak, divan’da ke-
                                                        Gör ki Nemrûd’a ne yaptı bir meges                  lamlar vardır. Okuyum da anlayın. Ne buyuruyor?
  Allah’ın indinde ve Resulullah’ın indinde en          4 Tirmizi, Buhari, Mezalim 3                          “Men aref”sırrına vâkıf olmuşam
makbul olan bir amel. Mürşitlerimizin en hoşuna         5 Hikmet Goncaları Trc. (500 Hadis Şerif) 83          Nefsim ile hem rabbimi bilmişem
giden amel. Tevazu ehli olun ve kendinizi beğen-        520 Gülden Bülbüllere                                 Mutmainne kal’asına girmişem
meyin, kimseyi hor görmeyin.                            Ne dedi? Bu Kur’andaki bir hakikattır. Nemrût         Gâyette bir metîn hisârımız var
                                                                                                              Bu mutmaine kalesi, Evliyâullah’ın duasıdır.
  Mümkünse eğer.                                      aleyhillane şarktan garba herkesi insanları kendi-    Bu mutmainne kalesinde, kalbinde hiç gaflet
  Zâhirini bâtın bil bâtınını zâhir                   sine tanrıyım, diye taptırdı. Allah da onu bir topal  olmaması, hep Allah ile kalbini meşgul etmesidir.
  Olmayınca söyleme bu yolda mahir                    sinekle helak etti.                                     Gaflette ise; nefsin sözünün tutulması, körpe
  Zâhirinize çok dikkat edin, bâtınınıza çok                                                                çocuğa gadapla vurulması, dünyayı sevmesidir.
dikkat edin. Ne zâhiriniz gizli, ne bâtınınız gizli.    Kuvvetine mâlına güvenme hîç                        Zaten hepsinin başı dünya sevgisi, dünya malı,
Zâhirinize sahip olun ki şeriatta eksikliğiniz          Gör ki Nemrûd’a ne yaptı bir meges                  dünya işleridir. Hiçbir Evliyâullah’ın dünya ile işi
olmasın.                                                Bu Kur’an’da vardır.                                olmaz. İşte onun için:
  Ve insanlarda şeriatta olur, insanlarda görmüş        Onun için burada evet, sen güçlüsün, kuvvet-          “Men aref”sırrına vâkıf olmuşam
olduğun kusuru yüzüne, gözüne vurmayın. Şeriat        lisin ama o zayıf, güçsüz diye sen onu kendinden        Nefsim ile hem rabbimi bilmişem
Allah’ın emridir, Peygamber Efendimiz ne buyu-        üstün görme. Evet, zâhirde sen belki güçlüsün           Mutmainne kal’asına girmişem
ruyor:“Kim ki bir mü’min kardeşinin kusurunu          ama onun kalbî inancı, maneviyatı belki senden          Gayette bir metîn hisârımız var
örterse, Allah da onun ayıplarını örter; kim ki       güçlüdür.                                               Teveccüh Sohbetleri 521
mümin kardeşini sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da         Sonra sen zenginsin, o fakir ama belki onun           Bu kelam bizedir. Bunun burada anlaşılmayan
onu her sıkıntısından kurtarır.”4 değil mi?           gönlü senden zengin.                                  bir tarafı var? Nerede anlaşılması var?
  Onun için burada birbirimizi çekememezlik,            Bu zenginlik iman zenginliğidir, mal zenginliği       Çünkü kelamı kelam açıyor. Bir kelamın anla-
istememezlik yapılmasın. Bu adam benim hoşu-          değil. Belki onun gönlünde imanı daha çoktur,         şılan tarafı anlaşılır; anlaşılmayan tarafı başka
ma gitmiyor, demek, olmasın. Belli mi olur belki      o zaman fakirliği zenginlik olur. Bu zenginlik o      bir kelamda söylenmiştir; onu da arayıp bulmak
Allah’ın indinde o senden daha makbuldür.             zenginliktir.                                         lazım.
  Peygamber Efendimiz ne buyuruyor:“Allah               Evet, işte“Boylarına, soylarına güzelliklerine,       “Men araf”sırrına vakıf olmuşam
insanların boyuna, soyuna, güzelliğine, zengin-       zenginliklerine bakmaz; kalplerine nazar eder.”         “Men arafe nefsehu fakad arafe rabbehu”6
liğine bakmaz; kalplerine nazar eder”5. Öyle ise      buyruluyor. Demek ki burada bir inanç var.            emri fermanı var.“Nefsini bilen Rabbisini bildi,
insanların kalpleri Allah’a malumdur, bilinmez.         Yani bu inanç; kâinatın halkiyeti, Allah’ın         nefesinden ayık olan Rabbisinden ayık oldu”.
  Sen çok zenginsin ama belki fakirin kalbi           varlığı, nasıl bir kuvvet, nasıl bir varlıktır?         Nefsi niçin bilemiyoruz?
seninkinden Allah’ın indinde daha makbuldür,            Allah’ın zaten sıfatlarıdır, düşünülmez.              Men araf sırrına vakıf olmuşam, nefsi ile rabbi-
sağlamdır.                                              Allah’ın hikmetleri, kuvvetleri, azametleri,        ni bilmiştir; ama bilen kimdir? Nasıl bilmiştir?
  Sen çok güzelsin ama o çirkinin kalbi seninkin-     nimetleri var. Bunların arasında seni insan olarak      Kapısına varanlar olur irşâd
                                                                                                              Bilir nefsi ile rabbini olur şâd
                                                                                                              Nefsine vakıf olmak için nefsini, rabbisini
                                                                                                            bilmek için bir bileni bulacak, o bildirecek.
                                                                                                              Bir de ne buyuruyor:
                                                                                                              Her kim ki tuttu destini
                                                                                                              Soyunda varlık postunu
                                                                                                              Dest; eldir. Kim ki Evliyâullah’ın elinden tutar-
                                                                                                            sa, o varlığından kurtulur.
                                                                                                              Zaten bizi zarara sokan varlığımız, bizi hicrana
                                                                                                            koyan varlığımız, ayrılığımız.
                                                                                                              Evet demek ki biz de murakabe, rabıtadır. İşte
                                                                                                            bu kelamda:
                                                                                                              “Men araf”sırrına vâkıf olmuşum
                                                                                                              Nefsim ile hep rabbimi bilmişim

20 | Dosta Doğru                                                                                            Mayıs 2013
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27