Page 11 - Dosta Doğru Dergisi 4. Sayı
P. 11

nakaşa

                                                   Mustafa TABLI

“Abdurrahim Efendimin (k.s.) buyurduğu gibi
      “Sen bilirsin” diyerek münakaşadan
                  kaçmak lazım.”

   Münakaşa, sözlük anlamı: Tartışma, çekiş-       rete, sövüp saymaya, hatta kavgaya sebep olur.
me, atışma, cedel-cedelleşme.                      Sonunda kalp kırıklığı, sonradan tefekkür edi-
                                                   lir de nefis muhasebesi yapılırsa nedamete,
   Halkımız arasında: “ağız dalaşı, ağız kavga-    utanmaya sebep olur.
sı”.
                                                      Cennet mekân Abdürrahim Efendimin bu-
   Nefsimizin kötü hâllerinden -dilimizin âfet-    yurduğu gibi “Sen bilirsin.” diyerek münakaşa-
lerinden- biri olan bu hareketin dostlukları       dan kaçınmak lazımdır.
nasıl yaraladığını ve topluma ne büyük zarar
açtığını herkes ama herkes bilir de nefsin bu         Hz. Peygamber (S.A.V) Efendimizin buyur-
faslının tuzağına düşer.                           duğu gibi “Münakaşa etmeyiniz. Birliğiniz da-
                                                   ğılır, birbirinize düşman olursunuz.”
   Münakaşayı allayıp süslemenin hiçbir an-
lamı yoktur. Tartışmaya fikirlerin, görüşlerin,       Münakaşa yerlerini ecdâdımızın tabiriyle
gerçeklerin ortaya çıkmasını istemek gibi an-      cedelhaneleri terk etmek ve susmak gerekir.
lam yüklenmemelidir. Kulağa hoş gelen müla-        Sen bilirsin, Allah iyiliğini versin, diyerek sabır
hazalarla başlamak baldan, şerbetten tatlı, nef-   göstermek gerekir.
sin büyük oyunudur.
                                                      İster âlim ister bilgisiz olsun tartışmadan
   Halkımız arasında ‘odunun parası’ deyimi,       hayırlı sonuç çıkmaz. Söylenen gerçekler de
Karadeniz fıkralarındaki kayıkçı kavgaları, bu     arada, tabiri caiz ise kaynar gider. Hiç kimse
halin ne kadar faydasız olduğunu göstermesi        karşıdakinin doğrusunu kabul etmez.
bakımından önemlidir.
                                                      Günümüzde görüntülü ve sesli yayın organ-
   Münakaşaların sonunda ne ortak kanaata          larında her konuda tartışma yapan buralar-
varılır ne de bir gerçek ortaya çıkar.             da köşeleri tutmuş insanlar biraz da nefisleri
                                                   pohpohlanarak çeşitli meziyetler yakıştırılan
   Herkes nefsini konuşturur; üstün gelmek,        bu insanlar abartılı bir şekilde karşılıklı, hatta
düşüncesini kabul ettirmek için her türlü sözü     birbirlerinin sözlerini keserek güya hakikatle-
bir araya getirmeye çalışır. Hatta yalan, gıybet,  ri ortaya çıkaracak. Tam tersi hakikatler zarar
iftira bunlardan öte hak ve hakikate; inkâra       gördüğü gibi yanlış bilgilenmelere, zıddıyetin
varan davranışlar, şayet sosyal statüsü-yetkisi    geçici hastalık gibi toplumun her tabakasına
varsa tehdide ve zarar vermeye kadar götürü-       yayılmasına sebep olmaktadır.
lebilir.
                                                      Münakaşanın en vahimi -dinî konularda-
   Münakaşa (Tartışma); şahsileştirilip haka-
dosta doğru 10 | şubat 2014
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16