Page 23 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 23
Ruhumuz Beraber 17
dedi. Bunun üzerine:
˗ Efendim nereye gideceğim?
dedim. Efendim:
˗ Ne bileyim, işte lojmanı olan bir okula!
buyurdu. Ben:
˗ Efendim buranın lojmanı var.
dedim. Sonra yine:
˗ Sana yüksek makam verecek bir okula!
buyurdular. Cevaben:
˗ Efendim, bunlar da veriyor. Yani yardımcı doçentlik veri-
yorlar.
dedim. Şaşkınlıkla -Efendim’e daha önce spor ayakkabısı aldığımda
ayakkabıyı kabul etmemişti- o zaman ki gibi savunma yapıyorum.
Bana:
˗ Hım, sen arkadaşlarından ayrılmak istemiyorsun demek ki.
İyi, git bakalım.
dedi. Biz de bindik otobüse, Ankara’ya döndük. Yolda ne olup bit-
tiğini anlamaya çalışıyor, ancak bir anlam veremiyordum.
Pazartesi günü okuldaki odama vardım, bir baktım ki benim
masamın üzerinde daha önce İdare’ye teslim ettiğim yardımcı do-
çentlik başvuru dosyalarım üst üste duruyor. Üzerinde bir not yok
ve kimin bıraktığı da belli değil. Her türlü şartı karşılıyor olmam ve
bölümde ihtiyaç olmasına rağmen öğretim üyeliği talebim reddedil-
miş ve bir 28 Şubat mağduru daha ortaya çıkmıştı. Başvurduğum
ve prensipte kabul edildiğim üniversiteden evraklarım geri verilir-
ken bana açıklama yapılma gereği bile duyulmamıştı.
İstanbul ziyaretinde anlayamadığım durumun hikmeti or-
taya çıkmıştı. Efendim önceden rûhen beni bu ret olayına hazırlamış
ve “gel, bırak burayı” demişti. Ancak biz bunu anlayamamıştık. Bu
olay çok zoruma gitmişti. Fakat kimseye de bu reddin sebebini so-
ramıyordum. Çünkü adamların dünya görüşü, yapısı belliydi.