Page 19 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 19
Ruhumuz Beraber 13
hepsi şok oldu. “Düşünsenize! Adam 2,51’le gelmiş. En düşük notlu
o. Ama sınavı o kazandı.” diyorlar ve benim zahiren torpili olacak
bir kişi olmadığımı da biliyorlar.
Neyse, işe başlamak için bölüme başvurup bitirme belgemi,
notlarımı, fotoğraflarımı ve istenilen diğer evrakı teslim edeceğim.
Bölüm başkanının yanına gidip “Hocam, evrâkımı vereceğim.” de-
dim. Adam önce bana cevap vermedi, sustu. Belli bir süre sonra pat-
ladı. “Ya, ben anlamıyorum. Seni niye aldık! Bu nasıl olur?” diye
kendi kendine konuşuyor. Evrakları bıraktım ve oradan kaçtım.
Asistanlık ve Yüksek Lisans Eğitimi
Bu şekilde devlet memuru asistan olarak yüksek lisansa baş-
lamış oldum. Aradan vakit geçti, dersler alıyoruz ve tez yapmaya
başladım. Asistanlık da iyi gitmeye başladı. Sanki bu iş için hazır-
lanmış bir adam gibi hiç acemilik çekmeden öğrencilere sınav yapı-
yorum, ders anlatıyorum. Odama gelen Müslüman çocukların haddi
hesabı yok. Bunlar Selamun Aleykum diyerek odaya giriyorlar ve
bu yüzden bölümde herkes gıcık oluyor. Ama ne yapalım, üniversi-
tede yıllarca bu selamın mücadelesini vermişiz. Müslüman olma
onurunu taşımak için ne kavgalar etmişiz. Asistanlık yıllarımızda ne
kadar dikkat etsek de durumumuz anlaşılıyordu.
Yüksek lisansa devam ediyoruz. Zafer Ağabey de bizimle
beraber yüksek lisansa başlamıştı. İhvan olarak sürekli beraberiz.
Onun Reno 12 arabası var. Onunla her yere gidiyoruz. Ben yurtta
kalmaya devam ediyorum. Onun ailesi Ankara’da olduğu için kendi
evinde kalıyordu. Aradan 2,5 sene kadar geçti. Yüksek lisans ders-
lerini verdik, tezi yaptık, jüriye girdik.
Daha önce de belirttiğim gibi, Efendim “Yüksek mühendis
olursan fabrikaya müdür olursun.” demişti. Biz de yüksek lisans
yaptık. Önce benim yüksek lisans eğitimim bitti, bir ay sonra da Za-
fer Ağabeyinki bitti. Ona da yardım ettik, gece gündüz çalışıp onun
tezini bitirdik.