Page 27 - Gönlümüz Beraber Ruhumuz Beraber
P. 27

Ruhumuz Beraber                                          21

                          Bahçeli Hatme Grubu
                 1987 yılında üniversitemizde öğrenciler olarak bizim bildi-
          ğimiz tek hatme yeri Demetevler’de Elif Sitesindeki hatme grubu
          idi.  Demetevler ile okulun arası öyle yakın değildi. Dolmuşla Ulus’a
          iniyor ve orandan da en son ring servisiyle okula dönüyorduk. Ser-
          visi kaçırdığımız zamanlar otobüs terminaline yürüyor, sonra Eski-
          şehir  yolundan  geçen  otobüslerin  muavinlerine  yalvarıp  okulun
          önünde iniyor ve yeniden yurtlara kadar 3 km yol yürüyorduk. O
          saatte yurdun kapısından içeri girmek de ayrı bir sorun oluyordu.
          Mustafa Ağabey:
              ˗  Bu böyle olmayacak! Siz ilim ehlisiniz. Sizi Rasim Ağabey-
                 lerin Cebeci hatme grubuna dâhil edelim.
          dedi ve bize adresi tarif etti. Perşembe akşamı Rasim Bey’in Cebeci,
          Dede Efendi Sokağı’ndaki evine gidip kapının ziline bastık. Kapıya
          iri gözlüklü bir genç çıktı. Başı tevâzudan yerdeydi ve kenara çe-
          kildi. Biz de selam verip içeri girdik. 6-7 kişi salondaki bir masanın
          etrafında oturuyorlardı. Selam verdik, “aleykum selam” dediler ve
          konuşmalarına devam ettiler. Ne “Hoş geldiniz”, ne “Siz kimsiniz”,
          ne  de  “Nerede  okuyorsunuz?”  dediler.  Yüzümüze  de  bakmamış-
          lardı. Anladığımız kadarıyla İsmet Özel’in “Taşları Yemek Yasak”
          kitabını mütalaa ediyorlardı. Hatırladığım ve sonradan öğrendiğim
          kadarıyla masada oturanlar Rasim Ağabey, Erdem Ağabey ve diğer
          edebiyatçı abilerimizmiş.
                 Aradan bir saat geçti. Ne sohbet var, ne Efendi kelamı var,
          ne de ilgili bir işaret var. Biz “Acaba yanlış bir yere mi geldik!” diye
          düşünürken, oradan “hatmeye oturalım” diye bir ses duyunca “Çok
          şükür. Burası doğru yermiş.” dedik. Hatme okundu, suları içtik, he-
          men müsaade alıp oradan ayrıldık.
                 Sonra Mustafa Ağabey’e:
              ˗  Burası bize göre bir yer değil. Zaten üniversitelilerin akılla
                 başı belada! Bize başka yer bul.
          dedik. O da bize:
              ˗  Size her yer olmaz. Bir de Fehmi Kuyumcu Ağabey’e teklif
                 edeyim. Çok titiz biridir, bakalım.
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32