Page 118 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 118
Tasavvuf Sohbetleri 5 113
— Ya Habibim, Hatip’in bağrının kanı gözlerinden aktı. Artık
onu ben affettim, sen de affet.
Ya kolay değil İslâmiyet’i yaşamak. Bu zamanda bu kadar ku-
surla, bu kadar günahla, bu kadar noksanlıkla nasıl kurtulacağız?
Ama Allah’a şükür Salih Baba müjdeliyor bak:
Çok salât ile selam olsun Resulü Ahmed'e
Bu kadar isyan ile bizlere demiş ümmetî
Bu kadar isyan ettiğimiz halde yine bize ümmetim demiş. Çün-
kü şefaati haktır, şefaati olmasaydı ümmetim demezdi.
Müslüman hiç olmasa, kitapı, sünneti, edille-i şeriyyeyi yaşaya-
caktır. İnsanlar öldükten sonra dirilecektir. Sağ eline defteri verilen
kurtulacaktır. Sol eline verilen kurtulamayacaktır.
İşte biz de sağ elimize verilecek bir defter hazırlamamız lazım.
Çünkü bizim muhasibimiz defterimizi tutan var. Manevi zararları-
mızı da kârlarımızı da yazan var.
Manevi zararlarımız: günahlarımız, kusurlarımız.
Manevi kârlarımız: amellerimiz, ibadetlerimiz.
Bunlar bütün sözlerimizde ve icraatlarımızdadır. Onun için bir
Müslüman bir defa kendi kendinin hesabını yapacak ki, muhasibini
yapan meleğe sevaplarını yazdırabilsin. Bir melek de günahları
yazıyor. Sevapları yazan, günahları yazan meleğe bir şey kaptırma-
sın, yazdırmasın. Onu da ancak insan İslâm’ın şartını yaşayacak,
amentünün şartlarına inanıp yaşayacak.
Bir de Müslüman sabahtan kalkar, nereye gidecek, ne iş yapa-
cak? Çarşıya, pazara mı gidecek, yoksa bir işine mi gidecek? Yok-
sa eşini dostunu görmeye mi gidecek?
İyi bir düşünsün; ben bugün nereye gideceğim, ne iş yapacağım,
ne konuşacağım?
Ondan sonra eğer o iş zararlı bir iş ise, yapmasın. Konuşacak,
zararlı ise konuşmasın. Fakat beşer, yanıldı zararlı değil diye ko-
nuşmuş olduğu bir söze sonradan ayıldı veya da idrak etti, düşün-
dü, pişman oldu. Baktı ki zararlı bir iş işlemiş. Bir sabahtan bir de
akşam kendini muhasebe edecek.