Page 119 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 119
114 Gülden Bülbüllere
Sabahtan kalkar nereye gideceğim, ne iş yapacağım, kiminle
konuşacağım? Gitti, aldı, verdi, yaptı, yedi, içti, akşam geldi. Ben
bugün ne iş yaptım, nereye gittim, kiminle konuştum, neler yap-
tım? Bunları akşam düşünecek muhasebe edecek.
Eğer orada bir yanlış iş yapmışsa, bir yanlış konuşmuşsa, onun
için “estağfurullah” tövbe istiğfar eder, Allah’a yalvarırsa onu
Allah affediyor. Günahı yazan melek, daha onu yazamıyor.
Ne diyor Cenâb-ı Hakk: “İnsan hiçbir söz söylemez ki, yanında
7
gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın. ” İnsanların iki
tane meleğe inanmaları, imandandır. Meleklere inanmazsa, bir
insan Müslüman olamaz.
Herkesin iki tane muhafaza meleği var. Hem muhafaza ediyor
hem de muhasebeci, onun hesap defterini tutuyor.
Fakat Cenâb-ı Hakk sağ meleği, sol meleğe amir etmiş. Sağ me-
lek, insanların sevaplarını yazıyor. O işlenen sevabı hemen kayde-
diyor. Sol melek, günahları yazacağında, sağ melek onu koymuyor
ki günahları yazsın. Diyor ki:
— Dur! Bu adam akşamüstü tövbe edecek yazma. Belki bilme-
den işlemiştir.
Sağ melek akşama kadar onu oyalıyormuş, o günahlarını bı-
rakmıyor ki yazsın. Ne zaman akşam oldu, geldi eve yedi, içti,
yattı, uyudu. Ondan sonra daha mâni olamıyor. Sağ melek, sol
meleğe karşı mahcup oluyor. Bir amir, memuruna karşı mahcup
oluyor. İnsan tövbe etmeyince o günaha, o zaman boynunu bükü-
yor, diyor ki:
— Tamam, yaz.
Bunlara inanmak lazım, bunları tatbik etmek lazımdır. Böyle
olursa, o zaman senin defterin sağlam tutuluyor. Öldükten sonra
kalkınca o defter sağından veriliyor. Sağ eline defteri aldıysan kur-
tuldun. Ama sol eline verilirse kurtulamıyorsun. Şimdiden solumu-
za verilecek bir defter tutturmayalım.
7 Kaf, 50/17-18.