Page 116 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 116
Tasavvuf Sohbetleri 5 111
Şimdi Allah’tan emir gelmiş, Mekke’nin Fethi’ne gidecek. Ta-
bii, hazırlık yaptı etraftan Müslümanlar’dan asker toplandı, fethe
gidiyor. Bütün Mekke’den gelen, Medine’ye giden muhacirin hiç-
birisi Mekke’ye gitmek istemiyorlar. Hepsinin arzuları yani onlar
kırılmasınlar, onlar da gelsin Müslüman olsunlar. Her taraftan
Müslümanlar geliyor. Onlar da Müslüman olsunlar bunu istiyorlar.
Mekke’den gelenlere Resûlullah Efendimiz emretti ki: “Mek-
ke’den gelenleri bırakmayın, gelsin.” Mekke’den de Medine’ye
gitmeyi yasakladı. Birkaç sene barış yoktu. Öyle oldu ki birkaç
sene ne Mekke halkı gelebiliyor Medine’ye ne de Medine’den bir
kişi oraya gidebiliyor.
Daha önce maddi işler, dünya alavereleri için bir anlaşma oldu,
gelip gidiyorlardı. Ama sonra ahitlerini onlar bozdular. Bozulunca
geliş gidiş kesildi. Cenâb-ı Hakk, Fetih Sûresi’ni Mekke’yi fethet-
mek için emir gönderdi. “Git Habibim, Mekke’yi fethet.”
Bu arada, Cerade isminde bir hanım Mekke’ye gitmek istemiş.
O sahabenin içerisinde Hatip isminde birinin yine Mekke’de dost-
ları, akrabası varmış bir mektup yazıyor. Onlara gelin yine anlaşın,
uzlaşın, barışın diye. Yani harp, savaş olmasın kırılmasınlar. Bu
Cerade isminde bu hanıma mektubu veriyor. Diyor ki:
— Bunu nerene gizlersin?
— Saçımın örüğünde gizlerim.
— Çok güzel, diyor.
Saçına gizliyor, gidiyor. Demek hanım olduğu için gizli yerden
kaçmış, Medine’den çıkmış, Mekke’ye gidiyor. Allah Resûlullah’a
bildiriyor: “Mekke’ye haber mektup gidiyor, onu aldır.”
Hazreti Ali Efendimiz’i gönderiyor.
— Ya Ali Mekke’ye mektup gidiyormuş. Cerade isminde bir
hanımda mektup gizliymiş. Onu koyma geri gönder, mektubu da
al.
Hazreti Ali Efendimiz, mektubu almaya gidiyor ve kavuşuyor.
— Niye acele ediyorsun? Dön geri sende bir mektup varmış,
onu ver.