Page 154 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 154
Tasavvuf Sohbetleri 5 149
Bir de söylenir ki: “Yüzü güzel olandan kırk günde usanırsınız,
ahlâkı güzel olanla kırk sene yaşasanız bıkmazsınız.” “Ahlâkı güzel
olanlar aydınlık gündüzler gibidir, ahlâkı çirkin olanlar zifiri ka-
ranlık geceler gibidir.”
Zifiri karanlık gece insana ne yapar? Sıkıntıya, bunaltıya düşü-
rür. Aydınlık gündüzler insanı sıkar mı, bunaltıya düşürür mü?
Kârını da yapar, amelini de yapar, gezer de her amelini işler. Ay-
dınlık gündüzde bir sıkıntı yoktur, zifiri gecede sıkıntı vardır.
Ahlâkı çirkin olanlar, zifiri karanlık geceler gibidir. Bu halde
erkek, kadın fark etmez. Hepsi bir ruh taşıyor değil mi? Hepsi in-
sandır. Ahlâkı güzel olanlar, aydınlık gündüzler gibidir.
Sen aydınlık gündüzü mü istersin, gecenin karanlığını mı ister-
sin? Gecenin karanlığında hele bir uyuyama bakalım, bir de azıcık
da bir hastalığın olsun bakalım, o gecenin karanlığı sana ne kadar
azap verir, ne kadar sıkar? O gece senin için ne kadar uzanır? Nasıl
bekliyorsun böyle, bütün arzunla sa’yınla sabah olsun da ben bu
sıkıntıdan kurtulayım, diyorsun.
Onun için Allah’a şükür, Allah bizi Müslüman halk etmişse
hepsi imandır, imandan sonra ameldir. İman demek inanmaktır,
amel demek inandığını yapmaktır. İkisi birleşecek ki kurtuluşumuz
olsun. Bunlar birleşmezse kurtulamayız.
Yani imansız amel insanları kurtarmaz, amelsiz iman da insan-
ları kurtarmaz. Muhakkak ki bunlar beraber olacak.
Demek iman nedir? İman, inanmak. Allah kalbimize bir inanç
cevheri halk etmiş. O da Allah’a inancımız, ahirete inanmamız,
kitaplara, meleklere inanmamızdır.
Amentünün altı şartı vardır. İmanın tam olması için altı şart
vardır. Bu altı şarta inanacağız. Birine inanmasak imanımız tamam
değil, yarımdır. Bu altı şartın evveli Allah’a inanmak, ondan sonra
meleklere inanmak, ondan sonra kitaplara inanmak, ondan sonra
Peygamberler’e inanmak, ondan sonra ahirete inanmak, ondan
sonra hayrı şerri yani hastalık sağlık, varlık yokluk, cefa-sefa Al-
lah’tan geldiğine inanmaktır. Niye bunlar geliyor? Bizi burada
imtihan ediyor. Bu dünyaya imtihan için geldik. Onun için Celali
Baba ne buyurmuş?