Page 170 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 170
Tasavvuf Sohbetleri 5 165
şasa; bağrını açsa, yılan gibi yerde sürünse yine bu nimetin şükrü-
nü ödeyemez.” Onun için:
Şeyhim benim sultân imiş
Hakk’tan bize ihsan imiş
Cân derdine derman imiş
Can derdi, ruhları dertten O kurtarır. Ruhun derdi ayrılıktır.
Hasret-i hicran odundan var mı artık bir azâb
Hasret-i hicran, ayrılık hasretinden daha büyük bir azap insan-
larda var mı? Yok olamaz. Bu hasretlik azabı cennette de olacak-
mış. Onun için Yunus Emre’nin sözü:
Sensin benim canım canı
Sensiz kararım yokturur
Cennette sen olmazsan
Vallah nazarım yoktur
Salih Baba’nın Divanı’nda:
Cemâlin şem’ine müştak olanlar
Müştak demek canından fazla seviyor. Bir insan bir kimseyi ca-
nından fazla severse müştak, ona vurulmuştur, ona avlanmıştır.
Cemâlin şem’ine…
Yani yüzündeki nura; cemal yüz, şem nûrdur.
Cemâlin şem’ine müştak olanlar
Ne’der cennetteki ebrârı leylî
Senin yüzündeki nura âşık olanlar, cennetin süsünü, köşkünü ne
yapar, istemezler.
Bazı âşıklar var ya Mecnun gibi Ferhat gibi, onlarda öyle bir
sevgi varmış ki, Mecnûn’un Leyla’ya olan sevgisi, Mecnûn’u ye-
meden, içmeden, dünya hayatından geçirmiş, vazgeçirmiş. Uyku-
dan, yemeden içmeden geçmiş. Belki yıllar boyu yememiş, içme-
miş, uyumamış. Hiç oturmamış bir yerde, böyle ağlamış dağlarda
gezmiş.