Page 212 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 212
Tasavvuf Sohbetleri 5 207
Hâlbuki bir veli olmak, bir âleme mukabildir.
Hâlbuki bir veli olmak, gönül sahibi olmaktır.
Bir insan gönül sahibiyse gönlü açılandır. Gönlü açılan şudur ki
hiçbir mekâna sığmayan Allah, onun kalbine sığıyor. Hadis-i kudsi
“Ma vesiani semai vela arzı velakinne vesiani kalbü abdiyel
31
mü’min ” buyuruyor. “Ben yerlere, göklere sığmam ama mü’min
kulumun kalbine sığarım.”
İşte biz de mü’miniz, Evliyaullah da bir mü’min, o da Müslü-
man zümresinden. Maneviyatta bir milyon avam, veli olmayan
insanın vücudunu birleştirseler Evliyaullah’ın bir gıcı parmağı
kadar olamaz. Buna inanmak lazım.
Niçin? Onun kalbi Beyt-i Celil’dir. İşte hakikatte Beytullah za-
ten insanların kalbidir. Hangi kalbe Cenâb-ı Hakk nüzul ederse,
tecelli ederse onun kalbi Beyt-i Celil olur.
Mesela çok sevdiğin bir kimse var. Senin de bir evin var. En
evvel o evini donatıp sonra onu davet edeceksin. Peşinde dolana-
caksın, gel evime diyeceksin ki gelsin, peşinde dolaşmazsan gel-
mez.
Onun için Cenâb-ı Hakk Hazreti Davud aleyhisselama: “Ya Da-
vud; kalbini, evini temizle ki geleyim.” demiş.
Hâlbuki Cenâb-ı Hakk eve sığar mı? Cenâb-ı Hakk: “Hiçbir
mekâna sığmam, mü’min kulumun kalbine sığarım.” buyurmuş. O
kalp temizlenecek, arınacak, bezenecek, süslenecek ki nüzul etsin.
Kelâm-ı kibârda buyruluyor ki:
Kılalım zarı Hakkı edelim çok münacatı
Zârımız kime olur? Allah’a olur. Bir kul Allah’a olan kusurları-
nı eksiklerini önüne alır:
— Ya Rabbi ben sana kulluğumu yapamıyorum.
Deyip ağlarsa ve O’na münacatını yaparsa tabii ki Allah onun
münacatını kabul edecektir.
31 Alusi Ruh’ul Me’ani, XX, 101.