Page 285 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 285
280 Gülden Bülbüllere
Burada bizim Şeyh Efendimiz de zamanın kutbudur. Silsilede
buyuruyor: “Şeyhü’l ekber, kutbu’l-aktab”
Nimetimiz büyük kıymetini bilelim ki Allah arttırsın. Nimeti-
mizin büyüklüğü başta Müslüman olmamız. Allah bizi Müslüman
halk etmiş. Ondan sonra Peygamber Efendimiz’e, iki cihanın güne-
şi, iki cihanın serveri, Mahbûb-ı Rabbi’l-Âlemin olan Habibi’ne
bizi ümmet etmiş.
Bir de bize varis-i enbiyâ olan Meşayihleri sevdirmiş. Nimeti-
nin en büyüğü de budur. Bir de ayriyeten de bu kadar tarikatlar var,
hepsi haktır. Bize Nakşî tarikatını nasip etmiş.
Bu kadar evliya var. Veliler “cem’ül-cem”dir. Velilerin cem’ül-
cem olması neye benzer? Askeriyedeki rütbeli paşaları düşünelim.
Tuğgeneralden başlayıp ta generale kadar paşaları düşünün. Onla-
rın hepsi rütbeli paşadır.
Ama bu cehrî zikir yapanların rütbeleri sivildir. Nahiye müdür-
lüğünden başlarmış, kaza kaymakamı, vilayet valisi diye gidiyor.
Ama bizim Nakşî tarikatı, askeriyedir. Erden başlıyor mareşale
kadar gidiyor. Tarikata giren bir kişi er oluyor. Artık onun kabili-
yetine, çalışmasına göre ona makam, rütbe veriliyor. Onbaşı, ça-
vuş, üstçavuşlar, astsubaylar, subaylar, generaller gidiyor.
Kutbu’l-aktab ve Gavs ikisi aynı değilse de, Gavs da bir tane
oluyor. Kutbu’l-aktab da bir tane oluyor. Kutbu’l-aktab bir rütbe
daha üstündür. Yani kutbu’l-aktab, cumhur reisi; gavsu’l-azam da
başvekil. Birer tanedir, iki tane desen olmaz.
Ama kutbu’l-irşatlar çoktur. Kutbu’l-irşatlar da bakanlar gibi-
dir. Evliyalar da o mecliste toplamış olan parlamento gibidir. Hal-
kın içerisinden seçilmiş vekiller parlamentoya gitmiş. Beş yüz, altı
yüz tane parlamenter olmuş. Onların içinden bakanlar seçilmiş,
Başvekil seçilmiş, Cumhur reisi seçilmiş. Gavsul azam bir tanedir.
Kutbu’l-aktab bir tanedir. Kutbu’l-irşatlar çoktur. Kutbu’l-irşat
olmayanların diğerleri de irşat memurudur.
Evliyaullah huzur-ı Resulullah’ta haftada iki defa toplanırlar.
Mübarek Paşam söylerdi. Evvelden haftada bir defa toplanıyorlar-