Page 287 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 287
282 Gülden Bülbüllere
Biz biliyoruz ki doğduk, öleceğiz. Ama bu ölmeden evvel bir
ölüm var, bizim için Allah emrediyor. Onu elde eden ne yapıyor?
O zaman daha onun Azrail’e de ihtiyacı kalmıyor. Azrail onun
canını alamıyor. Azrail dirinin canını alır. Ölünün canını nereden
alacak? O canını canana vermiş.
Canımı cânâna verdim aradan çıktı sivâ
Nokta-i sırrım semâ "Rahman ale'l-arşistivâ"
Kabz için bir ihtiyâcım kalmadı Azrail'e
Bir de şunu söyleyeyim:
Okuruz ders-i aref'ten Hızr’ın olduk mahremi
Hızır kimdir? Meşayih. Herkesin Hızır’ı onun Meşayihidir.
Okuruz ders-i aref'ten Hızr’ın olduk mahremi
8
Ders-i araf: “Men arafe nefsehu fakad arafe rabbehu ” emri
fermanında “Nefsini bilen Rabbısı’nı bildi, nefesinden ayık olan
Rabbısı’ndan ayık oldu.” buyuruyor.
Nefsini bilen kim oluyor? Nefesinden ayık olan kim oluyor?
Meşayihin himmetine uğrayan, Evliyaullah’ın uhdesinden geçen
oluyor. Onun varlığında, onun çarklarında yoğrulanan oluyor.
Onun ma’nevî çarkları var, fabrikası var. Onun fabrikasında imal
edilen oluyor.
Nasıl ki o ham, pis deriler var ya. Mesela kurdun, ayının, tilki-
nin, başka murdar olmuş merkebin, köpeğin de derileri ne oluyor?
Bunlar dabak oluyor, temizleniyor. Bunlar dabak görünce, dabak
aletiyle, sanatıyla ıslah ediliyor, tebdil ediliyor.
Ne oluyor derilere? Onun sertliği de gidiyor, pisliği de gidiyor,
çirkinliği de gidiyor.
İşte Evliyaullah’ın çarkından geçenler de böyledir. Evliyaul-
lah’ın çarkından geçmeyen ham deri gibidir.
8 Eşrefoğlu Rumi, Müzekkin Nufüs, s. 527.