Page 313 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 313

308                                         Gülden Bülbüllere

            Cenâb-ı Hakk Peygamberler’i Peygamber olarak dünyaya seç-
          kin getirmiş, Nebi olarak getirmiş. Veliler de Peygamber değil ama
          kendi  zamanlarında,  kendilerine  tevdi  edilen  görev  karşılığında
          Nebiler gibi yetkililerdir.
            Nebiler ne yapmışlar? Halkı delaletten hidayete sevk etmişler,
          cehaletin karanlıklarından kurtarmışlar.
            Veliler  de  bunu  yapıyorlar.  Veliler  zaten  bunu  yapmasaydı
          Cenâb-ı Hakk, Peygamberler’in gelmedikleri zamandaki insanları
          gadir  etmemiş  mi  olurdu.  Şimdi  biz  Peygamber’i  görmedik,  ya
          Rabbi biz Peygamberi’n zamanına ulaşsaydık, biz de ondaki muci-
          zeleri gözümüzle görseydik, biz de inanırdık demekle bir hak sahi-
          bi mi olurdu.
            Ama veliler olduğu için biz hak sahibi değiliz, olamayız. Çünkü
                                                       13
          Peygamber Efendimiz, “El ulemâ veresetül enbiya ” “Benim üm-
          metimin  âlimleri,  velileri  benim  varislerimdir.”  buyuruyor.  Pey-
          gamber  Efendimiz:  “Benim  ümmetimin  velileri  Benî  İsrail  Pey-
                                     14
          gamberleri’nin derecesindedir. ” buyuruyor.
            Benî  İsrail  Peygamberleri  insanlara  ne  yapmış?  İnsanları  irşat
          etmiş.

            Bu zamanın velileri de insanları irşat ediyor. Bu şimdi bir irşat
          değil midir? Bak sizi küfürden, bütün melanetlerden almış.
            Şimdi  melanet  işleyenlere  bakacak  olursanız,  eğer  bunu  sen
          kendinden bilirsen aldanırsın.
            “Sevilen sevdirmedikten sonra seven sevemez.”
            Cenâb-ı  Hakk:  “Ben  hidayet  etmediğime  sen  şefaat  edemez-
             15
          sin. ” diye buyuruyor.
            Ama tarikata girmek de bir hidayettir. Meşayihi tanımak da bir
          hidayettir.  Meşayihi  sevmek  de  bir  hidayettir.  Bunlar  hidayetsiz
          olmaz.


          13
            Tirmizî, No: 2682; Ebû Dâvûd, No: 3641.
          14  Keşfü’l Hafâ.
          15  Kasas, 28/56.
   308   309   310   311   312   313   314   315   316   317   318