Page 315 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 315
310 Gülden Bülbüllere
Menem Salih şecî'âne
Girip aşk ile meydâne
Getirdim koçu kurbâne
İsmail aleyhisselama koç gelmiş, onu kesmiş kurtulmuş.
Getirdim koçu kurbâne
Diyor ki benim nefsimi koç gibi kesilmeye sana getirdim, ben
teslim oldum, diyor.
İsmail aleyhisselama koç geldi, nasıl kurtulduysa ben de teslim
oldum. Sen de beni nefsimden kurtardın, diyor.
İşte bunlar ancak meşayihe inanmakla teslim olmakla ve hizmet
görmekle himmet almakla oluyor. Evliyaullah’ın meşayihin zahir
nuru, bâtın nuru vardır.
Biz bunları ifade ediyoruz ama bunların sözünü söylüyoruz,
özünü bilmiyoruz. Ama bir şeyin özü olmasa zaten sözü de olmaz-
dı. Her söylenen sözü dinlemekle onlar anlarlar mı? Bilirler mi?
Bilemezler, anlayamazlar.
Bize lazım olan Rabıta-yı Nakşi Hayal’dir.
Rabıta-yı Nakşi Hayal, meşayihimizin zahirde nesini gördüysek
daima onu taklit edeceğiz. Tabii onda bir hareket var. Bizde de bir
hareket var. Her hareketlerimizi onun hareketine benzeteceğiz.
Rabıta-yı Hayal, onun hareketi gibi yapmak ve o hareketi yaparken
onu hatırlamaktır.
Bu hayal neticede vara vara ne oluyor? Nakşa geçiyor.
Bir meleke, bir sıfat sende meydana geliyor. O zaman taklidin
tahkik oluyor. Mecazın o zaman hakikat oluyor.
O zaman sen de ne oluyorsun? Sen de bir veli oluyorsun. Mu-
hakkak ki bir insan fenafişşeyh olunca velayete ayak basıyor. Yani
avam sınıfından, veli sınıfına geçiyor.
Fenafişşeyh velayetin birinci basamağıdır. Daha fenafilresul
var. Ruhun ikinci makamıdır. İnsanlarda ruhun üç makamı var:
velayet makamı, nübüvvet makamı, zat makamıdır. Bunlar ruh-ı
revanî makamı, ruh-ı sultanî makamı, ruh-ı nuranî makamıdır.