Page 318 - Gülden Bülbüllere 5 - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 318
Tasavvuf Sohbetleri 5 313
Bin sene medrese ilmi okusan, yine bir Mürşide ihtiyacın var,
diyor. Çünkü ilim ikidir: satır ilmi var, sadır ilmi var.
Sadeddin Kaşgarî Hazretleri mübarek evlad-ı Resul’den, Fatma
evlatlarındandır. Otuz iki tane de insan irşat etmiş, hilafet vermiş,
elinde şeceresi varmış.
Otuz iki tane halifesinin içerisinde Mevlâna Alâeddin varmış,
çok âlimmiş, mecmualar yazıyormuş. Bir bahar mevsiminde mec-
mua, kitap yazmış. Dini mecmuayı bitirmek üzereymiş. İlkbahar
mevsimi, ortalık yeşermiş böyle bir cazibesi varmış. Kitabı bitir-
meye az kalmış ki gönlü kırlara çıkmak gezmek istemiş. Kitabını
bitirdikten sonra kıra çıkmış gölge bir yere çökmüş.
Şeyh Efendi de tekkenin, dergâhın önünden geçmiş giderken,
Şeyh Efendi’nin gidip elini öpmüş. Şeyh Efendi’ye mecmua yazı-
yordum, bitirdim gibi bir şey lisana getirmemiş. Ama şeyhi kalbin-
dekini hemen okumuş. Demiş ki:
— Mevlâna Alâeddin?
— Efendim.
— Mecmua mı yazıyorsun?
— Evet.
— Amel işlemek ister isen Allah ile meşgul ol sana yeter. Amel
işlemek istemiyorsan ne için mecmua yazıyorsun.
Bir de buyurmuş ki:
— Mevlâna Alâeddin kıra gezmeye mi gidiyorsun?
— Evet.
— Eğer kırı gezmekten zevk alıyor isen sen Allah’tan gafilsin.
Allah’tan gafil değil isen daha niye kırı gezmeye gidiyorsun?
Bu da nedir?
Eğer âşık isen yâre
Sakın aldanma ağyare
Düş İbrahim gibi nâre
O gülşende yanar olmaz