Page 162 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 162

Altın Silsile                                           145

            Ona  bir  bakmış,  bu  bakışta  o  on  sekiz  yaşındaki  gencin sinni
          (yaşı) doksan yaşındaki Azîzân hazretlerinin sinni gibi olmuş. Za-
          hir ve batın ilmi, kemali, vücudu, şahsiyeti hep  Azîzân (İki Aziz)
          hazretleri gibi olmuş. Ama kırk gün ne yemiş, ne içmiş, ne konuş-
          muş. Kırk günden sonra ölmüş. (GB4)
          ...
               Nakşî  tarikatında  bu  zikir  (mağarada  verilmiş)  değişmemiş.
          Ama  diğer  tarikatlarda değişmiştir.  Nakşî’nin  diğer kollarında da
          bazıları  cehri  zikir  yapıyorlarmış.  Nakşî  demek hafî demek,  gizli
          demek.
            Azîzân Hazretleri büyüklerimizden. Ali Ramiteni Hazretleri sil-
          silede okunuyor ya “Ve ila ruhi valihi fi muhabbeti Mevlahül ga-
          niyyül maruf bi Hazreti  Azîzân Havace Aliyyir Ramiteni.”  Cehri
          ile hafîyi birleştirmiş. O da emirle olabilir. Emirsiz olmaz. (GB1)
          …
               Azîzân  Hazretleri  cehri  ve  hafî  zikir  yaptırıyormuş.  Ona  sor-
          muşlar, çok ağır meseleleri sormuşlar. Hafî zikirin delilleri, ayetleri
          var. Cehri zikrin de hadisleri vardır.
          Şimdi sormuşlar:
            —Siz cehri zikir yaptırıyorsunuz? Ne niyetle yaptırıyorsunuz?
          Bunun hakkında ayet hadis var mı?
          Cevabı şöyle vermiş:
            —Bizim dervişler ölüme hakke’l-yakîn inanmışlar.

            Hakke’l-yakîn inanmak: Her nefesi son nefes gibi almak. Her
          nefeste nefesini aldı mı “Tamam son nefesim” diyor. “İlk ve son
          nefesim.”  diyor.  Alınca  “Bir  daha  alamam.”  diyor.  Verince  “Bir
          daha  veremem.”  diyor.  Ölümün  görüldüğü  bir  nefestir.  Çıktı  ise
          girmez,  girdi  ise  çıkmaz.  Hakke’l-yakîn  bilmek  böyle  bilmek
          imiş.(GB3)
          …
            Son nefeste de hadis-i şerifte geçer “Lek kulu men taküm şaha-
          deten la ilahe illallah.” Burada buyuruyor ki: “Son nefesinizde la
          ilahe illallahı cehri söyleyin.” delilimiz budur, demiş.
   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167