Page 237 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 237
Gülden Bülbüllere
bitirdik biz şehre girdik güneş birden battı, kayboldu. (18.01.1988,
Mersin B)
…
Hace Ubeydullah Ahrar Hazretleri’nin oğlu imam Muhammed
Yahya çok âlimmiş. Ondan ders almış, ona hizmet görüyormuş.
Bunda hacca gitmek arzusu olmuş. Hacca gitmek için müsaade
istemiş. O da böyle bir huzur yapmış demiş ki:
—Oğlum bu sene seni hac kafilesinde göremiyorum.
Haccı çok arzu etmiş, Resulullah Efendimiz’i çok arzuluyor, onu
görmek istiyor, Ravza’sını ziyaret etmek istiyor. Çok ısrar etmiş:
—Peki, git, demiş.
Git, demiş ama ilkin oğlum bu sene seni hac kafilesinde göremiyo-
rum, demişti. Fakat gitmiş, geri dönmüş gelmiş. Çok yol gitmiş
tabii beraber gidenler var. Bir yerde ki hastaymış, yatmış bir rüya
görmüş. Zaten onların rüyası da hâldir.
Rüyada hâl demek; uyur uyanıklık arasında görülüyor. Bakmış
ki Hicaz tarafından babası mübarek ayakkabılarını çeviriyor Buha-
ra’ya. Bu uyanıyor ki o daha Resulullah Efendimiz’e olan aşkı
babasına oluyor. Daha Resulullah Efendimiz’e gitmeye mecali
yok, babasına gitmek istiyor, dönmek istiyor, duramıyor. Atına
eğer vurmaya mecali kalmıyor, çıplak atı sürüyor, diyor ki:
—Siz gidin ben daha gelemiyorum, ben babama gidiyorum.
Babasının da bir makamı var. Nerede? Tekkesinde oturduğu bir
yer var. Bakıyor ki orada iki makam var. Birisi babasının makamı
onu biliyor. Biri de Resulullah Efendimiz’in makamı. İkisi de bir
yerde. Birisi Resulullah Efendimiz makamında birisi de babası;
fakat babası da Resulullah Efendimiz’e benziyor. Hangisi babası,
hangisi Resulullah Efendimiz olduğunu bilemiyor. Yalnız bu ma-
kamın babasının makamı olduğunu biliyor. Oturuyorlar ama hangi-
si Resulullah Efendimiz, hangisi babası olduğunu bilemiyor. Orada
seyrederken bakıyor ki babası makamında yok oldu. Resulullah
Efendimiz’in makamında var oldu, orada görünüyor. Babası ma-
kamıyla yok oldu, Resulullah Efendimiz’in makamında var oldu.
(GBT)