Page 256 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 256
Altın Silsile 239
O da demiş ki:
—Peki, yapmıyorsan yapma.
Öyle aradan yirmi sene geçmiş. Yirmi sene sonra mübarek Sey-
yid Sıbgatullah Gavs Hazretleri ikindi namazında imam, cemaate
imamet ediyor. Kendisi kıyamda, kıyam farz, kıraat da farz. Kı-
yamda böyle elini sallamış.
—Defol, demiş.
Birini kovar gibi veya birini iter gibi defol, demiş. Namazı kılmış-
lar, namazı kıldıktan sonra arkasındakiler bütün müderris molla.
Demişler:
—Seyda kurban, sen namazda bu hareketi yaptın, bu sözü de
söyledin. Namazımıza bir noksanlık gelmedi mi?
—Hayır. Ben onu irademle yapmadım ki. Gayri ihtiyari oldu,
demiş.
Evet, insan namazda da gayri ihtiyari ne yapsa, cezbe de gelse
düşse, yuvarlansa, ağlasa, bağırsa yine namazı nerdeyse kalkar.
Namazı, kıyamda mıydı, rükûda mıydı, secdede miydi aynı yerden
namazına devam eder, yine bozulmaz. Ama hareket iradesiz, gayri
ihtiyari olursa…
—Efendim sebep neydi? Demiş ki:
—İşte, filanca tarihte yirmi sene evveldi. Van’da bir akşam
sohbetimizde bir tanesi ders aldı. Sohbetimizi dinledi dersini aldı.
Gitti boy abdestini almış, tövbe namazını kılmış, bir günlük sabah-
tan da dersini yapmış. Hanımı buna razı gelmemiş, keçileri ölmüş
diye buna tazyik etmiş. ‘Dersini geri ver.’ demiş. İşte o adam ölü-
yordu. Haleti nezide can veriyordu. Şeytan da göğsüne çökmüş
imanını almak istiyordu, şeytanı kovdum, attım. Onun imanını
kurtardım.
—Seyda kurban, o inabesini geri verdi o nispetinizden çıkmadı
mı, ayrılmadı mı?
—Evet, çıktı, ayrıldı ama Nakşîlerin şanına düşer mi ki bir gün-
lük hizmetini görsün. Onun elinden tutsun, bir günlük de hizmetini
görsün de onu şeytana kaptırsınlar, demiş. (GBT)