Page 26 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 26

Altın Silsile                                             9

            Bunlar  görünmeyen  bir  âlemdeydiler.  Bunların  aşikâr  olması,
          var olması, görünmesi, çıkmasına sebep sensin, sendin diyor.
                 Dahi hem âlem-i a’mâda iken cümle esmâlar
                 Zuhûrı âlem-i a’yanı sensin ya Resûlallah
            Bu âlemlerin var olması, nur etmesi, aşikâr etmesi sebebi sen-
          sin. Senin hürmetine, senin sebebine, senin nurundan var oluyor.

                 Dahi hem “küntü kenz” esrârının bil mahremi sensin
            Cenabı Hak: “Küntü kenzin mahviyen, biz bir gizli hazine idik
          aşikâr  olmamız  için  insanları  halk  ettik”  buyuruyor.  Bunun  da
          mahremi sensin diyor. “Küntü kenz” esrarının mahremi de sensin.
          Mademki Cenabı Hak tanınması için insanları, cinleri halk ettiyse
          ondan başka daha bilen oldu mu, ondan fazla bilen oldu mu; ondan
          fazla ona yaklaşan, ona giden oldu mu? Olmadı tabii.
                 Dahi hem “küntü kenz” esrârının bil mahremi sensin
                 Makâmındır senin hem “Kâbe kavseyn” ya Resûlallah
                                              8
            Cenabı Hak “Kâbe kavseyni ev edna ”, “habibim sen bana iki
          kaşın yaklaştığı kadar yaklaştın”, buyuruyor.
            Evet,  Peygamber  Efendimiz  de  ümmidir.  Allah  ona  kendi  il-
          minden ilim vermiştir. İşte “Benim mürebbim rabbim, rabbim beni
          terbiye etti” buyuruyor.
            Peygamber  Efendimiz’in  ruhuna  bir  mürebbi  Cenabı  Hazreti
          Allah olmuşsa bizim de ruhumuza bir mürebbi lazım olacaktır.
          Muhakkak mürebbisiz bu ruh terakki etmez.

          Mürebbisiz bu ruh tahsilini elde etmez.
            Nasıl  insanların  nefsi,  her  nefis  zâhirde  tahsil  yapıyorsa  veya
          tahsile ihtiyacı varsa ilim öğrenmek için bir hocaya, bir medreseye
          veya bir okula ihtiyacı vardır.
          Sanat öğrenecekse bir ustaya, bir sanatkâra ihtiyacı vardır. Muhak-
          kak ki olmazsa olmaz.


          8  Necm 53:9
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31