Page 291 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 291

Gülden Bülbüllere

          Bak, Resulullah Efendimiz de mürşid-i sakaleynmiş, ins’in cinnin
          Peygamberi. (GBT)
          ...
               Bizim  dedemiz  (Muhammed  Beşir  Hz.)  irşat  olduktan  sonra
          görev  verildikten  sonra  ne  yapmış?  Bayburt’a  gitmişler,  oradan
          Tercan’a gitmiş. Oradan hicrete gitmiş. Hicretten döndükten sonra
          Erzincan’a  gelmiş,  Erzincan’da  kalmış.  Tabii  köyümüz  Keleriç
          köyü, Karakaya köyü, yazdan yaza köye gelmiş. Bir gelişinde ca-
          mide buyurmuş ki cemaate demiş ki:
            —Hicret  vacip  oldu,  muhacir  oldunuz,  hicret  ettiniz,  efendim
          amelinizi işleyemediniz, mesela haram yediniz, her bir şey işlendi
          hicret  esnasında.  Siz  gelin  bir  tecdid-i  tarik  edin,  gelin  tarikata
          girin, ders tazeleyin, demiş.

          Tazeleyen olmuş, tazelemeyen olmuş.
          Bir de buyurmuş ki:
            —Komşular, biz bu köyde doğduk, büyüdük. Mum dibine şule
          vermez, derler. Bir de elden doğan dana kapıda öküz olmaz, derler.
          Onun için biz Piri Sami Hazretleri ile gezdiğimiz zaman bana yu-
          murta  yemeye  geziyor;  bal,  yağ  yemeğe  geziyor;  helva  yemeye
          geziyor, dediniz, demiş.
            Yani demek istemiş ki ben bu köyde doğdum, büyüdüm de beni
          tanıyamadınız, bilemediniz ve benim aleyhimde de konuştunuz.
            Şimdi efendiler! Böyle, demek ki yalnız Cenabı Hak Âlim’dir,
          Kadir’dir.  Allah  bir  kuluna  ihsan  ederse  kim  karışabilir?  Onun
          verdiğini kim elinden alabilir?
          Yalnız bak, bir de buyuruyor ki:
                 Bir kula ererse lütf-ı Rabbani

                 Bahre Zülkarneyn-i İskender eyler (GBT)
          …
            Bizim dedemizin köyde yerleri varmış. Bağları varmış. İki ta-
          kım  evi  varmış,  yeri  varmış.  Tarikata  hizmet  görmüş.  Meşayih
          olduktan sonra bir tekke yaptırmış. Nasıl ki tekke yapılınca evler
   286   287   288   289   290   291   292   293   294   295   296