Page 320 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 320
Altın Silsile 303
Birkaç defa da hitap işittik. Hepsi de Paşa Hazretleri’nin sesi ile
“Abdurrahim, Abdurrahim, Abdurrahim” diyen, beşer sesi ile mu-
kayese edilemeyen, çok yüksek tonajlı sesler idi. Gürleyen bu ses-
lerin tesirini tarif etmek mümkün değil.
Bir defasında da orta irilikte bir mandanın sadece gözleri koca
bir âlem oldu. Cenabı Hakk’ın kudreti o gözlerden tecelli etti. Ay-
rıca bir saman çöpünden, bir ağaçtan azamet ve kudretin tecellisini
aşikâre gördüm. Bunlar rüya değil apaçık gördüğüm hâller.
Bazen öyle bir tecelli oluyordu ki nazar edilen kimsede bir, iki,
bazen üç gün cezbe ve sekir hâli devam ediyordu. Bazen de o naza-
rın dokunduğu kimselerin temizlenip, affa uğradıklarını müşahede
ediyordum. Bu hâller de her zaman değil, ara sıra belirip yine kay-
boluyordu.
Erzincan ovasında, bizim Keleriç köyünün kıblesinde bir Şıhlı
köyü var. Bir gün bizim köyden bu Şıhlı köyüne geçecekmişiz. Bu
köye dibi bucağı olmayan öyle büyük bir nehir akıyormuş ki bu
nehre düşen veya akıntısına kapılan mutlaka boğulup kaybolurmuş.
Nehrin kıyısında tanıdığımız ve tanımadığımız pek çok kimse bi-
rikmiş, karşıya geçmek istiyorlar. Fakat hiçbiri buna muvaffak
olamıyor. Bu sırada Paşa Hazretleri bize buyuruyor ki:
—Ben bu nehrin karşısına geçeceğim. Sen de izime basacaksın.
Eğer aynen izime basarsan, beraberce geçeriz. İzimi saptırırsan
suya kapılırsın.
Onun geçtiği yerlerden izine basarak sahile çıktım elham-
dülillah.
Şimdi hatırladığım bir hâl daha var ki şuurlu bir hâl içinde,
aşikâre, zahiren aynen yaşanmış gibi idi. Karşımda öyle yüksek bir
dağ görüyorum ki dimdik yamaçlarının ortasında sivrilmiş, üzerin-
de bir tek çöp, bir kıl dahi yok, çırılçıplak. Dağın etekleri ise insanı
yutuverecek görünümde büyük bir bataklık. Bu yüksek, çıplak ve
yalçın dağa çıkmak mecburiyeti varmış. Koca dağı kucaklayıp
kavrayabildim. Tırmana tırmana zirvesine çıkıp inmeyi başardım.
Sonra o dağ bir kız oldu. Paşa Hazretleri “Bu kız sultanlığa işaret-
tir.” buyurmuştur.

