Page 319 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 319
Gülden Bülbüllere
—Bak, şimdi bunlara bak. Buraya yemek ilave et de yesinler.
Dedi.
Bir gün ikindi namazından çıkmıştık. Paşa Hazretleri bana Piri
Sami Hazretleri’nin ve Beşir Efendi Hazretleri’nin türbeyi şerifle-
rini ziyarete gideceğini bildirip benim de birlikte gitmek isteyip
istemediğimi sordu. Boynumuzu bükerek kabulümüzü ima ettik.
Piri Sami Hazretleri’nin kabri şerifine yaklaştığımızda Paşa Haz-
retleri önce kabre doğru ağır ağır, dura dura ilerliyor. Biz de arka-
sından onu takip ediyoruz. Önce mezarı aşağıdan ta’zim ile ziyaret
etti. Sonra kancalı zincirini açıp kabrin üzerine çıktı, ayaklık kıs-
mına gelip oturdu. Biz biraz geride, ayakta durarak olanları takip
ediyorduk. Biraz sonra ben de başımı mezar taşına koydum. O
anda Paşa Hazretleri’nin cemali beni ihata etti. Başımın göğe değ-
diğini, cemal sıfatının bütün âlemi kapladığını açık gözle aynen
müşahede ettim.
Bunlara mümasil (benzer) çok çeşitli hâl ve zuhuratlarla dolu
olan uzun bir süre fenafişşeyh hâli ve onun mestliği devam etti.
Üzerimizde en fazla tesiri olan ve diğerlerine göre çok daha uzun
süre devam eden de fenafişşeyh hâli oldu.
Fenafirresul hâli, âlemi çok az sürdü. Bu dönemde kendi vücu-
dumuz Peygamber Efendimiz’in vücudu olmuş gibi, azalarım onun
azaları imiş gibi hâller içinde ve Paşam Hazretleri’ne olan hudut-
suz sevgim bu defa Peygamber Efendimiz’e intikal etmiş vaziyette
devam etti. Resulullah Efendim’izin nuru da daima tecelli edip bizi
ihata eder vaziyette idi. Böyle olunca, yani nur tecelli edince, göre-
nin de görülenin de, sair eşya ve mevcudatın da cismi kalmıyor.
Daha sonra yeni bir dönem başlıyor... Boğum boğum, salkım
salkım, deste deste rengârenk mercanlar görüyoruz. Bu mercan-
lardan hâsıl olan nur deryâsında kayboluyoruz. Sonra incecik, sayı-
sız renkte, pırıl pırıl ipek kordelalar bütün afakı ihata ediyor. Her
rengin nuru ayrı ayrı müşahede edilebiliyor. Deste deste ipek ku-
maşlar ve her kumaşın ayrı renkteki sayısız nurundan hâsıl olan bir
nur kümesi içerisinde yok olma hâli tecelli ediyor. O nur mekânı,
vücudumuzu ihata edip kendi akisleri içinde kaybediyor. Sekir
âleminde zaman zaman çeşitli nur tecellileri görünüp kayboluyor.

