Page 66 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 66
Altın Silsile 49
...
Peygamber Efendimiz’in nübüvveti var, velayeti var. İşte Pey-
gamberlerin hepsinin de nübüvvetleri vardır, velayetleri vardır.
Nübüvvetleri aşikârdır, mucizeleri onların nübüvvetlerinin delille-
ridir.
Ama velayetleri gizliydi, gizli kaldı. Bu neydi işte?
Peygamber Efendimiz’in nübüvveti Kur’an indi, Miraç yaptı
değil mi? Ondan sonra bin bir mucizeler gösterdi değil mi? Pey-
gamber Efendimiz Miraç yaptığı zaman semalara indi, çıktı. Tabii
bu da haktır, mucizeye inanmayanlar Müslüman olamazlar. Yalnız
şurası var ki farz var, vacip var. İşte farz şüphesiz delildir. Yani
ayette Allah ne bildirmişse ona şüphe olmuyor.
Şimdi Peygamber Efendimiz’in Miraç’ı haktır.
—Mescid-i Aksa’ya kadar gidip gelmemiştir. Nasıl gitmiş gel-
miş bir gecede?
Diyen bir insan, bu mucizeye inanmazsa kâfir olur. Çünkü bunu
Cenabı Hak ayetle bildiriyor.
Ama Mescid-i Aksa’dan göklere yükselmesine inanmazsa kâfir
olmaz. Fakat farzı inkâr insanı küfre götürür; fakat vacibi inkâr ise
küfre götürmez, kâfir etmez ama müthiş azaba gark eder. Vacibin
inkârı müthiş, çok şiddetli bir azaba insanı duçar eder.
Zaten sünnetin inkârı da şefaatten mahrum koyar. Peygamber
Efendimiz ancak sünnetini işleyenlere şefaat edecek.
...
Miraç’ta Cebrail (A.S.), Hazreti Peygamber Efendimizi bir
mahâle götürdü;
—Ya Resullullah ben oradan ileri gidemem, benim durağım bu-
rasıdır , dedi.
41
Ondan daha ileri ne kadar gitti? Fakat orada bir ifade ediyor. Perde
açıldı diyor...
41 Âlûsî, Rûhü’l-Meânî, XV, 14