Page 63 - Gülden Bülbüllere Altin Silsile - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 63
Gülden Bülbüllere
Ama ağlayanlar niye ağladı? Dediler ki: Madem din tamamlan-
dıysa Peygamber’in vazifesi bitmiştir. O dünyadan gidecek, göçe-
cek. (GB5)
...
Bedir Muharebesi’nde Medine’ye gittiler, çok açlık oldu. Yiye-
cek, içecek bulamıyorlar. Beraberlerinde bir şey getirmediler. Çün-
kü oğlu gelmiş, babası gelmemiş. Babası gelmiş, oğlu gelmemiş.
Kardeşi gelmiş, öbür kardeşi orada kalmış. Kalkmış gelmişler.
Bunlarla beraber bir başka kervan da gelmiş. Cenabı Hak Ceb-
rail ile vahiy gönderiyor: “Ya Habibim! Onların mallarını alın
39
ellerinden. ” diyor. Binlerce deve bunların peşinden giderken
bunlar hissediyorlar. Yol değiştiriyorlar, bulamıyorlar. Bir de
Mekke’ye haber gönderiyorlar. Çabuk yetişin malımız gidiyor
elden, diyorlar.
Bunlar bin tane atlı, bin tane silahlı. Bir rivayete göre Müslü-
manlar 113 kişi, bir rivayete göre 313 kişi geliyorlar, fakat bir kıs-
mının atları filan yok. Birçoğu da el sopası ile geliyorlar. Yanlış
yol tarif ediyorlar, bulamıyorlar. Bunları bulamayınca geri döne-
cekler. Orada biraz istirahat ediyorlar. Suyun başında kalıyorlar.
Bir taraftan da Mekke’ye haber gidiyor ki yetişin malımız gidiyor.
Onlar da mallarını kurtarmak için savaşa başlıyor.
Orada bir su kuyusu varmış. Peygamber Efendimiz diyor ki:
“Bırakın, kuyuya bir zarar vermeyin.” diyor. Sularını alıyorlar,
çekiliyorlar. Ama onlar suyu kirletmek için bir şey arıyorlar.
Mekke’den gelenlerin içerisinden üç kişi, üç kodaman meydana
çıkıyor savaşmak için. Bu taraftan da Hazreti Hamza, Hazreti Ali
Efendimiz ve muhâcirlerden bir tanesi çıktılar, meydanda döğüştü-
ler. Hazreti Hamza meydana çıktı. Hazreti Ali Efendimiz’e sen de
gel, dedi. Sonra diğeri de geldi. Hazreti Hamza tezden rûh etti.
Hazreti Ali Efendimiz de rûh etti. İhtiyarları öldürdüler. Diğer yaşlı
Müslüman’ı yaraladılar. Onları kurtarmak için Hazreti Hamza ile
39 Enfâl 8:41