Page 131 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 131
Gülden Bülbüllere 126
Elhamdülillah her varlığım sensin. Her eşya, her cisim, canlı, cansız
görünen ne kadar neler varsa, bunların hepsinde ben seni talep
ediyorum, seni görmek istiyorum.
Evet, sonunda diyor ki;
Her eşyâda taleb-kârım sen oldun
Buradaki anlam şudur:
İnsanların eşyada bir arzusu var. Zamana göre mesela, giyim eşyaları,
kullanma eşyaları, mesela elektrik cihazları var değil mi, elektronik
cihazlar var. Bunların hepsinde seni talep ediyorum.
Bi-hamdillah kamu varım sen oldun
Her eşyâda taleb-kârım sen oldun
Neye baksam seni anda görürem
Bu manâdan meded-kârım sen oldun
İşte, demek ki hakkel yakin bilmek böyleymiş.
Evet, ilmel yakin Allah’ı bildiriyor mesafe bırakıyor.
Aynel yakin Allah’a yaklaştırıyor,
Ama hakkel yakin perdesiz, perdeleri kaldırıyor.
Perde ne?
Bu eşya perdedir. Senin benim varlığım perdedir. Biz varlığımızdan
kurtulursak, bu eşyanın varlığından kurtulursak perdeler kalkıyor.
Perdeler kalkınca işte,
“Gören ve görünen ol can değil mi”
Evet hamdolsun, şükrolsun. Allah şerefinizi makamınızı yüceltsin.
Allah ömrünüzü uzun etsin, Allah ömrünüzü, amelinizi, imanınızı
muhabbetinizi muhafaza etsin.
“Hiç nimet olur mu bundan ziyade”
Buyuruyorlar büyüklerimiz.
Bu hangi nimet?
Zenginlik değil, bu sıhhat değil, bu köşk apartman bunlar değil.
Bu nimet: Allah bizi Müslüman halk etmiş,
Bu nimet: Allah bizi sevgili Habibine ümmet etmiş,