Page 134 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 134
Aşk ve Mahviyet 129
öldürmek cinayet yerine geçiyor, orada haram sınırı var. O arada bu
adam doğruluyor,
—Molla Halid gel hele, diyor.
—Bu benim Molla Halid olduğumu nerden biliyor, diyor. İlerliyor
yanına gidiyor.
— Molla Halid, sana bir sualim var cevabını ver, diyor.
— Buyur efendim, diyor.
Adam diyor ki,
—Bir insan Hâlil'in yapmış olduğu binaya arkasını verirse Celil'in
yaptığı binayı seyrederse ne lazım gelir.
Celil’in yaptığı binadan mana burada Molla Halid’in kalbinden
bahsediyor.
—Bir şey lazım gelmez efendim, diyor.
—Ama Molla Halid sen nasibini burada alacaktın, kaçırdın. Gel
Hindistan’da beni bul, diyor.
İşte bu adam Abdullah Dehlevi Hazretleri imiş.
Molla Halid,
—Geylani Hazretleri bana ne dedi, ben ne ettim, ne iş yaptım.
Abdulkadir Geylani Hazretleri bana böyle böyle dedi, ben niye böyle
onu karşıladım, diye çok büyük nedamet duyuyor.
Oradan asıl memleketine gidiyor. Orada Seyyid Abdullah adında
amcasının oğlu var, yaşlıymış buna durumu anlatıp diyor ki,
—Beraber gidelim Hindistan’a,
O da (Seyyid Abdullah)
—Hindistan’a gitmemiz bir sene sürer, buraya gelmemiz bir sene
sürer, belki orada iki-üç sene kalırız, burada çoluk var, çocuk var.
Bunlar ne olacak, diyor. Gel birimiz gitsin, birimiz burada kalıp,
ikimizin de evinin ihtiyacını görsün, oraya giden ne kazandıysa,
yarısını burada kalana versin.
Seyyid Abdullah yaşlı imiş, sen git ama ne kazandıysan yarısını bana
vereceksin, diyor. O da peki, diyor.