Page 14 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 14

Aşk ve Mahviyet                                                      9
          toprağı  galip  olur.  Tembel  olur,  battal.  Kur'an-ı  Kerim'de  geçiyor.
          Cenabı Hak battalları sevmiyor. Bu tembellik maddi tembellik değil.
          Çok iş görür. Çok çalışır ama ameli olmaz. Bu, o tembelliktir. Onun
          tembelliği  galiptir.  Amel  tembelliği  var.  Ama  bunlar  değişince  ne
          oluyor?
            Bunlar olunca hayvâni sıfattan beşerî sıfata geçilir.
            Dört şahın hükmüyle döner cihandır
          İnsanlar  bir  cihandır.  İnsanlar  bir  varlıktır.  İnsanlarda  kalp  âlemi
          vardır.  İnsanlarda  o  kalp  âlemi  var  ya,  o  kalp  âlemi  dünyalardan,
          göklerden, yerlerden büyük.
          Orada neler var? Kainatta Cenabı Hak ne halk etmişse hepsi orada
          var. Bu nedir? Dört şahın hükmüyle edille-i şeriye olursa, seni hayvanî
          sıfattan beşerî sıfata dönderir. Olmazsa hayvanî sıfatta kalıyorsun.
          Bir de tarîkatta bu dört şahtan murat: O da seni beşerî sıfattan melekî
          sıfata çevirecek, bu da nedir?
          Bu da: Muhabbet, ihlas, âdap, teslimiyet. Bunlar olunca, beşerî sıfattan
          da geçince ne oluyor? Ârif oluyorsun. Ondan sonra kâmil oluyorsun.
            Ârif olanlara özge seyrândır
            Kâmile her eşya olmuş bir evrâd
          Ariflerin de bu eşyayı ayrı bir görüşü var. Bizim görüşümüz gibi değil.
          Burada  nasıl  bir  şey  var?  Biat  etmişler.  Cenabı  Hakkın  varlığını
          seyrediyorlar. Niye?
          Çünkü  kendi  noksanlarını  ikmal  etmişler.  Bizim  noksanımızdır  bu
          eşyayı  bize  noksan  gösteren.  İnsanlar  demek  ki  ârif  sınıfına  geçince
          (Ârif:  Ayık  demek)  her  eşyanın  hakikatine  mâlik  oluyor.  Mahiyetine
          mâlik oluyorlar.
          İşte  ârifler  eşyayı  ne  yapıyorlar?  Özge  seyran  ise  eşya  onlar  için  bir
          mir'at olmuş, ayna olmuş; ama onlar önce kendilerini arındırmışlar ki
          eşya  da  onlar  için  ayna  olmuş,  eşyayı  ayna  edinmişler.  Tasavvuf
          öyledir. Büyükler ne demiş:
          Kâmil odur ki: Onlar bütün eşyayı mir'at eder. Allah'ın varlığını onda
          müşahede ederler. Allah'ın zatının varlığında bütün eşyanın yokluğunu
          müşahede eder.
            İşte böyle bakın:
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19