Page 178 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 178
Aşk ve Mahviyet 173
Gülden Bülbüllere Teveccüh Sohbetleri-1
Allah'a böyle inanmak varsa işte bu şeriatı, tarikatı, hakikati, marifeti
Cenabı Hak insanlara bahşetmiş. İşte onun için bu zamanımızda, bak!
Mürşidi olanların gayet yolu asanmış
buyuruyor. Kim bunu buyuruyor? Niyazi Mısrî Hazretleri. Evet, bir
kelamı kibarda,
Dünyaya geldim gitmeye
İlm ile hilm'e yetmeye
Aşk ile can seyretmeye
Öyleyse bu dünyaya, ilim ve hilim sahibi olmak için geldik gitmeye.
İlimden maksat Allah'ı bilmektir, Allah'a itaat etmektir.
Hilimden maksat da güzelleşmek. Kim Rabbısını bildiyse, Rabbısına
itaat ettiyse o güzel oldu.
Bu güzellik nedir? Bu güzellikle bir defa kendisini hayvanî sıfattan
kurtardı. Hayvanî sıfattan kurtulduysa, ateşten-nardan da kurtuldu.
Ama bak “Aşk ile can seyretmeye” bu tasavvufa aittir. Bu aşk ile can
seyretmeyi, ancak tasavvuf ehli bilir ve tasavvuf ehli bunu elde eder.
Onun hakkıdır, bu onun nimetidir. Onun için işte buyuruyor ki,
Mürşit gerektir bildire hakkı sana hakkel yakin
Mürşidi olanların gayet yolu asanmış
Mürşidi olmayanların bildikleri güman imiş
Bak, şimdi burada güman ne? İman var, güman var değil mi?
İman; vardır diye hüküm vermek, olur diye hüküm vermek.
Güman ne? Olur mu, olmaz mı, tereddüt, şüphe, var mıdır, yok
mudur, yine tereddüt, şüphe değil mi? Onun için demek ki burada,
Mürşit gerektir bildire hakkı sana hakkel yakin
O zaman demek ki insanlar Allah'ı üç türlü biliyorlar: İlmel yakîn
biliyorlar, aynel yakîn biliyorlar, hakkel yakîn biliyorlar.
İlmel yakîn bilen, âlimler.