Page 181 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 181
Gülden Bülbüllere 176
Gülden Bülbüllere Teveccüh Sohbetleri-2
Dâireyiz hem kudûmüz cismimiz neydir bizim
Aşk u sevdâdır gıdâmız bağrımız meydir bizim
Virdimiz İsm-i Celâl'dir kalbimiz “Hay”dır bizim
Zikrimiz ihfâ-durur esrâr-ı Kur'ân bizdedir
Bu esrar-ı Kur’an: “Nahnü akrabu” Kulum ben sana şah damarından
daha yakınım, buyuruyor. Öyleyse, bu şah damarından yakın olan
Rabbimizi lisana getirmek, Allah Allah diye bağırmak, iradeyle Allah
Allah diye zikretmeye bizim büyüklerimiz lüzum/gerek görmüyorlar.
Gayri ihtiyarı oluyorsa o başka. Zaten bizde iradeyle şimdi bu gibi
meclislerde veya herhangi bir yerde iradesiyle Allah diye bağırsa
yasaktır, suçtur, günahı kebair oluyor. Ama iradesiz olunca suç değil,
marifettir. Mevlid-i Şerif’in müellifi,
Bir kez Allah dese aşk ile lisan
Dökülür cümle günah misli hazan
Böyle buyurmuşsa eğer, demek ki insan aşk ile sevgiden, aşktan doğup
gelen bir “Allah” derse, ne yapar? Sonbaharda ağaçlar gazelini döker
gibi günahlarını döker.
Cezbeden mütevellit şeriata, zâhir şeriata noksan bir iş de işlese
kusurunu örtüyor. Ne buyuruyor?
Olmuşum her bir kusûrun nâdimi Allah için
Bir de böyle buyuruyor. Onları, Cenabı Hak kıyamet gününde, ehli
aşkın cezbeden mütevellit yapmış oldukları noksanlıklar, zâhire ters
düşen bütün hatalarından, şeriattaki eksikliklerinden dolayı gizleyecek.
İnsanın sual melekleri var, hesap gören melekler var. Kıyamette
herkesin hesabı görüldüğü zaman, bir grup ayrılacak, Cenabı Hak
meleklere buyuruyor: “Siz onların hesabını görmeyin, onların hesabını
ben göreceğim.”
Ama burada ne buyuruyor Sâlih Baba,
Kusûrum mahşer ehline duyurma