Page 179 - Gülden Bülbüllere Aşk ve Muhabbet - Abdurrahim Reyhan Erzincani
P. 179
Gülden Bülbüllere 174
Aynel yakîn bilenler de abidler, ilmi ile amel etmiş, çok ibadet etmiş
Allah'a yaklaşmışlar. Çünkü o da Allah'ın emridir. “Kulum bana nafile
ibadetle yaklaşır.” buyuruyor.
Hakkel yakîn bilenler de mürşidi olanlar.
Mürşidi olmayanlar Allah'ı hakkel yakîn bilemezler.
Niçin? Varlığı onu perdeler. Ne kadar bilse de ne kadar ibadetle
yaklaşsa da perde var, perdeyi kaldıramaz, perdeler var.
Ne bu perde? Varlığıdır, kendi varlığıdır, kendi sa’yıdır. Sa’yının,
varlığını kaldıramaz ki perdeyi kaldırsın.
Perdeyi kaldıran, o varlığından onu kurtaran kim oluyor? Meşayih
oluyor.
Sâlih Baba'nın divanından bu anlaşılıyor. Bakın,
Pîr-i Sâmî himmetleri boldurur
Bir gün olur bu Sâlih'i de güldürür
Tekbir alır cenazemi kıldırır
Şeyhim şeyhim sultanım şeyhim
Sensin dertlerimin dermanı şeyhim
Burada “Tekbir alır cenazemi kıldırır.” demek, müridini musalla taşına
koymuş, cenazesini kıldırmış veyahut da kendi kıldırır değil, hayır
efendim bu böyle değil. Başka bir kelamı bunun karşısına getirince,
zaten anlaşılmayan bir kelamın karşısına başka bir kelam getirince o
zaman çözülüyor, anlaşılıyor. Evet, nasıl cenazesini kıldırıyormuş?
Hazret-i Pîrin yedinden mesh edelden Sâlihâ
“Mûtu kable en temûtû” ile tebşîr olmuşuz
Bir meşayihin elinden bir mürit tutuyorsa o, “Mûtû kable en temûtû”
emri ile tebşir oluyor, müjdeleniyor.
“Mûtû kable en temûtû” ne demek? Cenabı Hakk’ın emri: “Ölmeden
evvel ölün.” Bize, insanlara, kullarına bir emri var. “Ölmeden evvel
ölün.” diyor.
Bu nedir, ölmeden evvel ölmek? Varlığından, benliğinden
kurtulmaktır.
Kim kurtarır benliğinden? Meşayih.