Page 50 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 50

38                                          Gülden Bülbüllere

                        Ehl-i aşk bu yolda sararıp solup
                        Anladılar pîrsiz olmaz bir kulup
                        Harfi savtı olmayan mektep bulup
            Allah ruhu temiz halk etmişse, o sebavetinde de, mükellef olduk-
          tan sonra da Allah’a hiç isyan etmez, hiç günah işlemez. Allah’ın
          emrini yapar. Ama onun da bir özelliği vardır, bir terakkisi vardır,
          kerameti de vardır, bir kemal sahibi de olmuştur. Fakat bu mürşidsiz
          olmuyor. Onun yine bir mürşide ihtiyacı var. Mürşid onun ateşini
          yakacak, çakacak. Kalbindeki ateşini çakacak.
            Bir de ruh müridi vardır ki o meşayih şarkta olur, ta garptaki o
          ruh müridini rüyada cezbeder veya bir hâl ile cezbeder. Ruh müri-
          dini meşayih cezbeder. Ama biz ruh müridi değiliz tabii. Ama göz
          müridi de olmayalım.
                                      ***
            Vahdet-i Vücud’dan, bizim Şeyh Efendim’iz, zamanın en büyük
          bir velisiydi, en büyük tasavvuf alimi o idi, tasarruf sahibi idi, ondan
          duymadım.
            Ben çok meşayihlerle görüştüm, ama tasarruf sahibi o idi. Böyle
          gıyabî de değil, gözlerim gördü. Onda olan tasarrufu, onda olan kuv-
          veti, onda olan kudsîyeti bildirmiştir.
            Allah Kitab’ında, Kur’an’da bildiriyor: “Biz insanlarda dört tane
          göz halk ettik; ikisi başında, ikisi kalbindedir.” Aç kalp gözünü de
          gör.  Ama  bir  defa  “gördüm”  diyemezsin,  gösteremezsin.  Niçin?
          Çünkü bak! Nebilere mucizelerini aşikâr etmek vacib olmuş.
            Ama velilere kerametini gizlemek farz olmuş. Görse de gördüm
          diyemez. Çünkü niçin? Gördüm derse eğer onda bir varlık olur. Ulu-
          luk davasına  düşer,  uluhiyet davasına  düşmüş  olur. Yahu,  şeytan
          uluhiyet davasında helak oldu. Büyük bir davadır bu uluhiyet.
                                       ***
             (Hollanda-Amsterdam, 21.12.1992)
            Tasarruf şudur ki bir Evliyaullah Hakk gözüyle müride bakarsa
          onu iradesinden geçirir. Onda bir keyfiyet meydana gelir. Onu söy-
          lemeyle anlaşılmaz. Söyleyemez de, anlaşılmaz da...
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55