Page 53 - Gülden Bülbüllere Tasarruf - Abdurrahim Reyhan Erzincanî
P. 53
Tasarruf 41
Abdurrahim Efendim’le Yaşanan
Bazı Tasarruflar ve Hatıralar
Hüseyin Avni Reyhan Efendi
Yıl 1987, Ocak ayı, yatsı ezanı erken okunuyor, geceler uzun.
Ezandan sonra hemen namaz kıldık. Normalde geç kılardık. Derken
Efendim Hazretleri buyurdu ki: “Gidecekler hemen gidin. Arabası
olmayan kalsın.” Giden gitti, 4-5 kişi kaldı. Yarım saat sonra kar
başladı. Birkaç saat sonra yollar tamamen kapandı. Beylik-
düzü’ndeki yoğun kardan Tekirdağ-İstanbul yolunda trafik durdu.
Üç gün Sefaköy’deki işimize gidemedik. Elektrik olmadığı için ku-
yudan su alamıyoruz. Kar eritip su ediniyoruz. Sonra öğreniyoruz ki
Beylikdüzü’nde, Hadımköy yol ayırımında şu anki TÜYAP’ın ye-
rinde tipiden donarak 4-5 kişi ölmüş. Eğer biz de her günkü gibi ge-
ciktirip misafirleri geç gönderseydik 30-40 kişi yollarda çok zorluk
çekermiş.
O yaz suyumuzun olmayışından sonbahar yağmurlarından fay-
dalanarak çatının suyunu yığmak için 80 tonluk sarnıç yaptık. Ama
Allah’ın hikmeti, hiç yağmur yağmadı. İşte kar durdu. Babam bu-
yurdu ki:
“Yağmur olmadı, ama Allah karı sarnıcın duvarına yanaştırdı. Şimdi
misafirlerle beraber sarnıcı karla doldururuz. Ama önce başımdan
geçen şu olayı anlatayım: Yıl 1960. Bir kiler yaptım, bacasının kil
toprakla kapanması lazım. O da köyden 4-5 km mesafedeki köyün
üstündeki dağda var. Yaz, herkesin işi çok, kimseden yardım isteme
imkânı yok. Tek başıma günde bir veya iki el arabası toprak getire-
2
bilirim, o da eşekle! 25-30 m damın toprağını taşımam günler alır.
Düşünüp dururken temmuz ayında bir gün hava bulutlandı, dağa
yağmur yağınca bir sel geldi. Sel beraberinde büyük bir ağaç getiri-
yor. Bizim damın orada ağaç ters dönünce selin dağdan getirdiği kil,
çamur bizim damın yakınına 20-25 m uzaklıkta yığıldı, sonra ağaç
düzlendi, sel yoluna devam etti. Bir gün sonra ben bu fırsatı değer-
lendirdim, hazır çamuru direkt damın üzerine yaydım. Şimdi de bu
karları sarnıca dolduralım. Yan köyde oturan anne dedem Halil İb-